Terazi Önemlidir, denge bozulursa hedef şaşar!
Eskilgücüspor’un bu yıl beklentilerin üzerinde performans gösterdiği hepimizin malumudur. Yönetim, takım, halk ve Eskil bünyesindeki tüm resmi kurumlar takımın başarısı için çaba sarf ediyor, gerektiğinde taşın altına elini koyuyor. Elde edilen başarıda en büyük pay sahibi elbette -sezon başında takımın başına geçeceğini söyleyen ve çoğu kişi tarafından “başarısız” olur diye beklenen- Eskilgücüspor Başkanı Ramazan Duş’tur.
Bir insanın tüm enerjisini bir hedefe vakfettikten sonra o noktada başarılı olması kaçınılmaz bir sonuçtur. Tüm enerjisini, emeğini takımımıza adayan Ramazan Başkan da bu emeğinin karşılığını ilk yarının ortalarından sonra takımdan almaya başladı.
Başarıyı tadan ve tadına doyamayan takımımız hedefini de bir adım öteye taşımaya başladı. Bu hem Eskil için hem de tüm takım için şüphe yok ki takdire şayan bir durum. Çünkü hedefleri yüksek tutmak, edinilecek başarıların zirveye ulaşmasını sağlayacak en büyük etkendir. Tabi bu hedefleri yükseltirken de dengeleri altüst etmemek, suyu bulandırmamak, her şeyi yerli yerinde yapmak son derece mühimdir.
Eskilgücüspor yakın vadede -biri Senegalli Manu Samb olmak üzere- 4 futbolcu transfer etmeyi, bir de takımın başına Konya’dan bir teknik direktör getirmeyi planlıyor. Sezon başında play-off’a kalma hedefiyse şimdilerde Bölgesel Amatör Lig (BAL) olarak yükseltilmiş. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu hem Eskilgücüspor adına hem de Eskil adına büyük bir adım; ama denge bozulursa maazallah takım sendeleyebilir.
Bu konuda iki ihtimal mevcut: Birinci ihtimal; benim ve herkesin umut ettiğimiz gibi gelmesi öngörülen futbolcu ve teknik adamla birlikte takımımız -zaten güçlü olan- yapısını daha da güçlendirip hedeflediği BAL Ligine gider ve seneye takımımızı bir üst ligde izleme fırsatı buluruz. Eğer bu plan hayata geçirilirse hem Eskil’in ekonomik anlamda yeni bir kaynağı olur hem de spor anlamında ilçemize yeni bir hareket, yeni bi coşku, yeni bir heyecan gelir. Kısaca herkesin yakındığı ve Eskil’in kaderi gibi görünen “sıkıcılık” biraz gölgelenmiş olur. Fakat eğer Eskilgücüspor tökezlerse o zamanda şu an yakaladığı heyecanı ve birlikteliği kaybeder.
Bu heyecanın kaybolması nasıl olur dersiniz? müsadenizle açıklayayım: Takımımıza şu an biri sol açık (Manu Samb) diğerleriyse ağırlıklı orta saha oyuncusu olmak üzere 4 futbolcu getirilmesi planlanıyor. Bu 4 futbolcu Eskilgücüspor’a geldiği zaman halihazırda o pozisyonda oynayan futbolcular otomatikman ikinci plana düşecektir. Takım şu an 3-2-4-1 dizilişinde onuyor. Ön liberoda Eyüp’le Zekeriya, orta sahadaysa Tuncay Hoca, Gökhan Hoca, Tayfun, Mustafa kondisyona göre oynatılıyor. Orta sahaya alınacak 4 futbolcu mevcut
futbolcuların yedek kulübesine geçmesine sebep olabilir. Bu durumsa hem takımın ilk maçlarında futbolcuların birbirine alışamama sorununu doğuracak hem de takımı bu duruma getiren futbolcuların takımdan kopmasına sebep olacaktır. Umut ediyoruz ki takımımız bu süreci yaşamaz ve hedeflediği gibi BAL Ligine katılır.
Benim takım için önerim şudur: Manu Samb’ın Aksaray ve bölgesinde alışılmış futbolcuların dışında bir futbolcu olması hasebiyle Eskilgücüspor’a hem reklam anlamında hem de mantalite anlamında çok şey katacağını öngörerek onun transfer edilmesi ve diğer transferlerden vazgeçilmesidir. Önümüzdeki yıllarda da takım BAL Ligine çıkarsa takımın transfer çalışmaları başlatılmalıdır.
Her şey Eskilgücüspor’un başarısı için, ileriye gitmek ancak sağlam adımlar atmakla mümkündür. Seninleyiz ESKİLGÜCÜ!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.