Türkiye için stratejik enerji projesine bürokrasi engelli
Türkiye’nin ilk hidrojen projesi olan (H2 Enerji Üretim Projesi) ilgisizlik ve gerekli desteğin verilmemesi yüzünden hayata geçirilemiyor. Makine Teknikeri Turgay Kamışlı tarafından 10 yıl önce hazırlanan Türkiye’nin ilk hidrojen enerjisi projesi (H2 Enerji Üretim Projesi) bürokratik engeller yüzünden rafa kaldırılıyor. Birçok yüksek lisans ve doktora tezini de konu olan hidrojen enerjisi projesi Türkiye için her anlamda stratejik bir öneme sahipken, bazı bürokratların engellemeleri yüzünden hayata geçirilemiyor. TÜBİTAK ödülü de alan proje Türkiye için askeri alanda da stratejik bir öneme sahip.
Türkiye’nin ilk hidrojen projesi olan (H2 Enerji Üretim Projesi) ilgisizlik ve gerekli desteğin verilmemesi yüzünden hayata geçirilemiyor. Makine Teknikeri Turgay Kamışlı tarafından 10 yıl önce hazırlanan Türkiye’nin ilk hidrojen enerjisi projesi (H2 Enerji Üretim Projesi) bürokratik engeller yüzünden rafa kaldırılıyor. Birçok yüksek lisans ve doktora tezini de konu olan hidrojen enerjisi projesi Türkiye için her anlamda stratejik bir öneme sahipken, bazı bürokratların engellemeleri yüzünden hayata geçirilemiyor. TÜBİTAK ödülü de alan proje Türkiye için askeri alanda da stratejik bir öneme sahip.
HİDROJEN ENERJİSİ STRATEJİK ÖNEME SAHİP
Hidrojen enerjisinin Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydeden Kamışlı, “Hidrojen enerjisini alüminyum atıklarından üretiyoruz. Bu atıkları enerjiye çevirmek için projeyi hazırladık. TÜBİTAK onaylı bir proje. Bununla ilgili analizler yapıldı. Birçok etkinliklere katıldım. Ülkemizde kalsın bunun sırrını kimseye vermedik. Hidrojen enerjisinin ülkemizde üretilmesi için elimizden geleni yaptık. Yaklaşık 10 yıldır hidrojen santralinin kurulması mücadele ediyorum. Bu konu ile ilgili gitmediğim bürokrat, kapısını çalmadığım kamu kurumu kalmadı. Kimse ilgilenmedi. Bu proje ile ilgili verdiğim dilekçeler kayboldu, evraklar kaybedildi. Bazı belediyeler arsa tahsisi konusunda yardımcı olacaktı. Onun önüne geçildi. Bir türlü destek verilmedi. İzlanda, Rusya ve İran gibi ülkelerden davet mektupları aldım. Ama kendi ülkemde kimse yüzüme bile bakmadı. Hidrojen enerjisi ülkemiz için hayati bir öneme sahip” dedi.
FÜZELERİ ATEŞLEYECEK HİDROJEN YAKITIMIZ YOK!
“Yarın bir savaşa girecek olsa füzelerimizi ateşleyecek hidrojen yakıtımız yok” diyen Kamışlı, şunları söyledi: “Hidrojen savunma sanayisinin yegâne yakıtı. Şu an ülkemizde yeterli bir hidrojen gazı üretimi yok. Biz alüminyum atıklarından enerji yakıtı üretiyoruz. Türkiye ise bu yakıtların büyük bir kısmını yurtdışından satın alıyor. Ülkemize bir ambargo uygulanacak olsa füzelerimizi ve roketlerimizi ateşleyecek hidrojen yakıtımız yok. S-400’leri ateşleyecek yakıtımız yok. Bizden hidrojen gazı istiyorlar ama proje 10 yıldır engelleniyor. Bu sadece enerji anlamında değil askeri anlamda da büyük bir risk. Bu bir ulusal güvenlik meselesi. Ben bu yerli ve milli üretimin ülkemize kazandırılması için çok mücadele ettim. Sempozyumlara katıldım, toplantılara katıldım. Hidrojen enerjisini herkese anlattım. Ön yargıları kırdık. İlgili başvuruları yaptık. Hazine arazileri tahsis edildi. Hepsi sudan sebeplerle durduruldu. Akademisyenler projeden çekildi, Kıbrıs’ta bir toplantıda saldırıya uğradım. Üzerine bir de delilikten yargılandım. Projeyle ilgili detaylar Bakanlıklara defalarca sunuldu. Fakat bu proje ile ilgili imzaların atılması her defasında engellendi. 1 litre hidrojen gazı 40 litre benzine bedel. Ekonomik anlamda da büyük bir yükü yok. Bu gazı ivedilikle üretmek gerekiyor. Önümüzdeki bürokratik engellerin kaldırılmasını istiyorum. Tek istediğim ülkeme ve milletimize hizmet etmek. Ölmeden bu projenin hayata geçmesini istiyorum.”
İBRAHİM BÜYÜKEKEN (Merhabahaber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.