İttifak Holding Konyaspor lig sonuncusu  Rizespor’u 3-0 mağlup etmesine rağmen tatmin edici bir oyun oynamadı. Karşılaşmayı daha da farklı kazanabilirdi, ancak bu durum Konyaspor’un çok  iyi oynadığı anlamına gelmiyor. Lig başladığından bu yana bence Konyaspor’un oyun olarak en vasat iç saha maçı bu maçtı. Aslında 3-0 kazanılmış bir karşılaşmadan sonra takıma övgüler yazılması normaldir.  Ancak takımın eksiklerini ve hatalarını takım kazanırken de yazabilmek gerekli.

Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun sol açık ve forvet oyuncusu olarak görmeye alıştığımız Umar Aminu’yu sağ bek pozisyonunda başlatmasının karşılığı Konyaspor adına erken bulunan bir gol oldu. Gerek rakibin pozisyonu gerek maça 1-0 önde başlaması Konyaspor’u gereğinden fazla rahatlatmış göründü. Karşılaşmanın ilk yarısı boyunca Rizespor tempoyu artırmaya çalışırken Konyaspor aksine oyunu yavaşlatıp anlamsız uzun toplarla pozisyon bulmaya çalıştı. 

Rizespor’un iki topunun direkten dönmesi Konyaspor’un karşılaşmadaki en büyük şansı oldu. Konyaspor çok iyi bir gününde değildi, Rizespor’un bulacağı bir gol belki maçın gidişatını ve hikayesini değiştirebilirdi. Ancak Konyaspor’un talihi yüzüne güldü. Futbol ilginç dinamikleri olan bir oyun, yıllara dayalı gözlemim o dur ki genelde  iyi giden takımın talihi de yanında oluyor.  İşleri kötü gitmeye başlayan takımı şansı  da terk ediyor. Rizespor skora bir türlü ortak olamayınca Konyaspor’a çokça kontratak fırsatı verdi. Kabul edelim ki Konyaspor hızlı hücum ve kontratak işini iyi yapıyor. Fırsatını bulduğunda hiç eveleyip gevelemeden rakip kaleye iniyor. Bu maçta farkı artıran faktör de Konyaspor’un bu hızlı hücum özelliği oldu.

Geçen hafta Göztepe etkili ön alan presi ile Konyaspor’u zaman zaman sahasına hapsetti. Aynı Giresunspor maçında olduğu gibi , kazanmasına rağmen Göztepe karşılaşmasında da Konyaspor rakibin ön alan presi karşısında oyun kurmakta zorlanmıştı. Rizespor’da ön alan presi yapmayı denedi, ancak buna gücü yetmedi. Konyaspor üst sıraları zorlayacaksa rakiplerin hücum presi karşısında topla çıkabilme, ve oyun hakimiyetini ele alma konularında daha çok çalışmalı ve oyununu geliştirmeli. Konyaspor’u iyi analiz eden bir teknik direktörün ilk yapacağı iş ön alan baskısı olacaktır.

Konyaspor bu karşılaşmada çok değerli bir üç puan alırken ligin belki en iyilerinden olan stoper tandemini kaybetti. Hem Ahmet Çalık hem Abdulkerim Gaziantep deplasmanında sarı kart cezalısı olduğu için oynamayacak. Stoper tandemi için ilk ve garanti aday Adil, diğer stoper bu hafta kadroda olmayan Anicic’mi olur, yoksa alt ligde zaman zaman stoper de oynayan Oğulcan mı olur bilmiyorum. Aniciç sanki daha önde gibi ancak bu sezon hiç bir arada oynamamış bir stoper tandemi Gaziantep maçında ciddi risk teşkil ediyor. Geriden oyun kurma anlamında tartışmasız ligin en iyisi olan Abdulkerim’in eksikliği Konyaspor’un savunmadan topla çıkışlarında daha fazla sorun yaratabilir.

Michalak bu hafta da oyuna girdikten sonra hızını kullanarak pozisyon buldu. Yine kalecinin üstüne attı, ancak bu sefer golle buluştu. Ancak daha önemlisi şu, gol öncesi hücum presle topu alan Abdülkerim. Düşünün, takım 2-0 önde dakika doksan artı olmuş, stoperiniz hücum presle topu kapıyor ve atak başlatıyor, bu atak ise gol ile sonuçlanıyor. Abdülkerim’in futbolundaki gelişme inanılmaz, her ne kadar milli takım seçicileri görmek istemese de…