Yıkılan belediye, yanan dükkan

Belediye başkanı Gazi Mutlu’ydu. Elektrik parasını göçmen Hüseyin’in koltuk altına koyduğu siyah çantasıyla topladığı yıllardı.  Zaten kaç evde elektrik vardı ki?

O yıllarda hatırımda kalan bir diğer olay ise Hz Ömer adaleti misali adeta adalet dağıtan terazinin kefesinde bir çekirdek fazla olursa alan, bir eksik olursa onu ilave eden, Sattığı Kıbrıs çekirdeği ile ev ile çarşı arasında hoşça zaman geçirmemizi sağlayan rahmetli bakkal Memiş (Mutlu) Emmi’nin dükkanının yanması idi.

Dükkan sobadan tutuşmuştu galiba, öyle ki eline ilk cevizli sadrazam lokumu geçen Memiş Amca sadece onu kurtarabilmiş yangından kalan atık demir 25 ve 50 kuruş atıkları günlerce o dönemin çocukları bizler tarafından aranmıştı.

İşte o yıllarda Eskil’in ilk belediyesi yıkılıyordu. Bu belediye zemini ahşaptan şimdi yerinde park olan yerdi. 10 yaşlarındaydı. Belediyenin altında mahzen gibi yer vardı. Genellikle yaşı büyük diğer çocuklar girip oradan kâğıtlar alıyordu. Bunlar fatura gibi eski, atık şeylerdi.  Heveslendi. Atladı içine. Bir şey aldı. Bir sinema bileti destesiydi. Bu sırada çatıyı işçiler yıkmaya başladılar. Çatı parçaları zemine düşmeye başladı. Mahzenini üstü açıktı. Bir kısmı mahzene düşüyordu. Panikledi. Çıkmaya çalıştı. Boyu yetmedi. Korktu. Uzanamıyordu. Sesini duyuracak kimse yoktu. Zıpladı, tutamadı. Atladı. Bu sırada ödü bir yerlere karışıyordu. Sonunda yukarıdan tutabildi. Yavaşça kendisini yukarı çekti. Çıktı. Önlüğü zaten üzerindeydi. Elinde ganimet eski sinema bileti destesiyle okula doğru yürüdü.

Bu yazı toplam 2246 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum