“Zafer İnananlarındır!” 18 Mart 1915
Çanakkale, zafer olduğu kadar bir acılar sağanağıydı da. “ Meçhul Asker” adı altında bir insan seli yitirilmişti…
Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin bir neticesi olarak 18 Mart 1915’te zuhur eden ve yaklaşık bir yıl devam eden Çanakkale Savaşı’nda, İslam ümmeti; hilâfeti ve payitaht İstanbul’u korumak maksadıyla tarihte eşi benzeri görülmemiş bir direniş sergilemiş ve Milli Şairimiz Merhum Mehmet Akif’inde deyişiyle “kanı ile Tevhid’i kurtarma” cehdinde yüz binlerce şehit vermiştir.
Batılı devletlerin Çanakkale’yi geçip İstanbul’u işgal etme planlarını bütün imkânsızlıklara ve şartların amansızlığına rağmen durdurmayı başaran Ümmetin ve Osmanlının yiğit evlâtları, halifeliğin mukaddes cihat emrine uyarak imparatorluk coğrafyasının dört bir köşesinden cephenin yoluna düşmüşlerdir.
Bu manada Çanakkale, sadece Türk’ün ve Osmanlı’nın değil, İslam ümmetinin de zaferi olmuştur. Savaş esnasında ümmetin Osmanlı-Anadolu ayağını temsil eden, memleketin her köşesindeki şeyhler, müderrisler, âlimler de derse ve tedrisata ara verip müritleriyle birlikte cepheye, cihada koşmuşlardır. Çanakkale ve diğer cephelerde askerin maneviyatını tazelemek ve zafere olan inancı kamçılamak maksadıyla gayret ve azimlerini kuvvetlendirmede de önemli bir rol oynamışlardır.
Birinci Dünya Savaşı’nın bir parçası olarak patlak veren Çanakkale savaşı esnasında İstanbul ve Anadolu’daki medreselerin çoğu kapanmış, eğitim büyük ölçüde durmuş talebeler vatanı uğruna gönüllü olarak askere gitmişlerdir. O yıllarda bazı liseler hiç mezun vermemiştir. Çünkü mektepli Mehmetçikler gittikleri cepheden bir daha dönememişlerdir. Çanakkale Harbi tarihe Osmanlı’nın beşeri sermayesinin hızla tükendiği bir hadise olarak geçti. Bu kederli tükeniş on yıllarca etkisini gösterdi kuşkusuz. I. Dünya savaşının 18 milyonluk insan kaybı aydın zümrenin de yok oluşu anlamındaydı.
Çanakkale’de I. Dünya savaşının seyrini etkileyecek büyük bir zafer kazandık. Bu zafer köylünün, mekteplinin, yaşlının, gencin, kadının, erkeğin tarihe meçhul kahramanlara olarak kazıdığı bir zaferin adıdır. Çanakkale yokluğun varlığı yendiği, inancın inançsızlığı yendiği, mazlumun zalimi yendiği şanlı bir zaferdir. Ve bu zaferin 100.yıl sevincini ve hüznünü bir arada yaşıyoruz. O meçhul Çanakkale’nin kahraman şehitlerini bugün tekrar rahmetle anıyor şükranlarımı sunuyorum. Ruhunuz şad mekânınız cennet olsun.
Sözlerime Milli Şairimiz Merhum Mehmet Akif’in;
“ Asımın nesli… Diyordum ya… Nesilmiş gerçek.
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek”
yâd ettiği mısralarıyla Aziz Türk Milletini tüm samimi duygularımla muhabbetle selamlıyorum.
Vesselam
Muzaffer YAYAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.