“Kadınlar hakkında onlardan sakının, çünkü siz onları Allah’ın emâneti olarak aldınız nikâhla kendinize helâl eddiniz.” (Müslim, Hac 19  Hz. Câbir (r.a.))

Amr İbnu'l-Ahvas (r.anha) anlatıyor: Resûlüllah (a.s.) buyurdular ki: "Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü onlar sizin yanınızda esirler gibidirler. Onlara iyi davranmaktan başka bir hakkınız yok, yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler. Eğer işlerlerse yatakta yalnız bırakın ve şiddetli olmayacak şekilde dövün. Size itâat ederlerse haklarında aşırı gitmeye bahane aramayın. Bilesiniz, kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var. Onlar üzerindeki hakkınız, İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır. Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır.”  (K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 300. H, No: 2, Tirmizi, Radâ, 11)

Hakim İbnu Mu'âviye, babası Mu'âviye (r.anha)'den anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! Dedim, bizden her biri üzerinde, zevcelerimizin hakkı nedir? Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, çirkin bulduğun durumu ilan etmemen, evin içi hariç onu yalnızlığa terk etmemen." (K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 302. H, No: 3) Böylece erkeğin bir üstünlük payının olması, onu tahakküme değil, ona daha yumuşak davranmaya sevk etmelidir. Netice itibarı ile erkeğin yöneticiliği, kadının korunması ve yararına olmalıdır.

Erkeklere Allah tarafından verilen bu görevlendirmenin arkasında özellikle vazifelerini tam yapmalarını Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerifte şöyle açıklamıştır: “Kişiye günah olarak sorumluluğunda olan aile fertlerini ihmal etmesi yeter.” (Ebû Davut, Zekat 45) “Ey îman edenler! (Beraberce İslâm’a uygun yaşayın da böylece) kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, yakıtı insanlar ve (yanıcı) taşlar olan ateşten koruyun...” (Tahrim sû­resi, 66/ 6.) Âyette erkeğin hem kendini hem de eşini ve aile fertlerini dünya ve ahrette cezaya maruz bırakacak inanç, söz, eylem ve davranışlardan koruması gerektiğini ifade edilmektedir.

Erkek, aile fertlerini önce imanın, daha sonrada islam’ın ilkelerini gerçek manada öğretip ibâdete teşvik etmelidir. “Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et…” (Tâ Ha Sûresi, 20/ 132) Anlamındaki âyet, erkeğin bu görevini bildirmektedir. O, namazını bizzât kendisi kılarak örnek olacak ve sözlü olarak da eşi ve çocuklarının namaz kılmalarını teşvik edecektir. Bu ayet, Müslümanların bu görevi yapmadığı takdirde sorumlu tutulacağı tehdidini de ihtiva ediyor.

Allah ondan razı olsun İbn Abbas (r.a.) demiştir ki: “Kadın erkekten yaratıldı ve ihtiyacını karşılamak görevi erkeğe verildi; erkek de yerden (arzın toprağından) yaratıldı. Onun da ihtiyacı yerden verildi. Öyleyse kadınlarınıza ihtiyaçlarını karşılayarak sahip çıkın.” (Elmalı tefsiri, 2/502.)  Devam edecek...