Caminin enerjisi minareden

Caminin enerjisi minareden
Gezi için gittikleri Uzungöl’de cami minaresini tamir eden Konyalı üç usta, bugüne kadar onlarca minare inşa ve tamiri gerçekleştirdi. Üç ustanın en büyük hedefi camilerin elektriğini minarelerden karşılamak

KARTPOSTALLARI SÜSLEYEN CAMİİNİN MİNARESİNİ ONARDILAR
Ezanın uzak yerlerde duyulması için inşa edilen minareler, İslam medeniyetinin simgesi haline geldi. Konyalı Enes Çakır, Fatih Karabay ve Yusuf Can, Türkiye genelinde çok az sayıda bulunan minare ustalarından üçü. Yusuf Can, Enes Çakır ve Fatih Karabay, gezi için gittikleri Trabzon Uzungöl’de vatandaşların teklifi üzerine kartpostallarında görünümüyle dikkat çeken caminin minaresinin tamirat işini üstlenerek yerine getirdi.

“PENDİK, ADIYAMAN VE KONYA’DA MİNARE YAPTIK”
Enes Çakır, Fatih Karabay ve Yusuf Can, minarede çalışma yaptıkları sırada İstanbul’dan gezi için gelen bir grubun kendilerine Pendik’te minare yapımıyla ilgili çalışma teklifinde bulunduklarını aktardı. Uzungöl’deki işin bitiminde İstanbul Pendik’e gidip burada minare yapımına başlayan üç usta, devamında Adıyaman ve Konya’da da minare yapımı ve tamiratı yaptıklarını belirtti.

RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK KARŞILANABİLİR
Bugüne kadar 12 tane minare yapan üç usta, yeni projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyor. Üç minare ustasına göre camilerin elektriğini minarelerden karşılamak mümkün. Rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanarak minare ve camilerin elektriği karşılanabilir. Minare yapacak ustaların öncelikle iyi insanlar olması gerektiğini vurgulayan üç usta, bazı yerlerde bununla ilgili olumsuz örneklerle karşılaştıklarına işaret etti.

 

İşleri minare yapmak

Gezi için gittikleri Uzungöl’ün minaresini tamir eden üç usta, şimdilerde ülke genelinde minare yapım ve bakımı yapıyor. Metrelerce yükseklikte cesaretle işlerini yapan minare ustaları her yıl bir minareyi de hayrına yapmayı planlıyor

Tarihin içinden sivrilip günümüze kadar gelmiş minareler, camilerle bütünleşerek ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ezanın uzak yerlerde duyulması için yapılan minareler zamanla cami mimarisinin olmazsa olmazlarından biri oldu. Son yarım yüzyıldır teknolojinin sağladığı imkanlarla ezanlar mikrofonlardan okunup hoparlörler aracılığıyla geniş bir çevreye duyurulmasına rağmen, İslam medeniyetinin simgesi haline gelen minareler camilerle bir bütün olarak düşünülüp yapılmaya devam edildi.
Her yıl ortalama 800 caminin yapıldığı Türkiye’de minarelerin yapımı da küçük ölçekte olmasına rağmen nitelik gerektiren bir iş sahası olarak dikkat çekiyor. Öyle ki Türkiye genelinde minare yapan usta sayısının 100’ü geçmediği ifade ediliyor. Minare usta sayısının az olması bu alanı önemli kılan etkenlerden birisi olarak gösteriliyor. Ayrıca bu meslekte iş güvenliği nedeniyle cesaret büyük etken olduğu ister istemez çalışan sayısı az oluyor.
Enes Çakır, Fatih Karabay ve Yusuf Can, Türkiye genelinde çok az sayıda bulunan minare ustalarından üçü. Konyalı olan üç minare ustasıyla mesleği, kendileri için ifade ettiği anlamı ve yaptıkları işleri konuştuk.
10 yıldır minare işinde çalışan Yusuf Can ile 2 yıl önce tanışan Enes Çakır ve Fatih Karabay, gezi için gittikleri Trabzon Uzungöl’de bir vesileyle tanıştıkları vatandaşların ne iş yaptıklarını sormaları üzerine minare yapımında çalıştıklarını söyledi. Uzungöl kartpostallarında görünümüyle dikkat çeken caminin minaresinin tamirat işinin yapılması teklif edilince kabul eden Enes Çakır, Fatih Karabay ve Yusuf Can, minarede çalışma yaptıkları sırada İstanbul’dan gezi için gelen bir grubun kendilerine Pendik’te minare yapımıyla ilgili çalışma teklifinde bulunduklarını aktardı. Uzungöl’deki işin bitiminde İstanbul Pendik’e gidip burada minare yapımına başlayan üç usta, devamında Adıyaman ve Konya’da da minare yapımı ve tamiratı yaptıklarını belirtti. Minare işinin daha çok vesileler yoluyla kendilerini bulduğunu anlatan üç minare ustası, işin kendilerine minare başında çalışırken geldiğini, en bereketli işin de bu olduğunu ifade etti.
Bugüne kadar 12 tane minare yapan üç ustanın farklı projeleri de var. Bunlardan biri saç kalıplarla yapılan minarenin yapım süresinin 3’te 2 oranında azaltılmasıyla ilgili. Bununla ilgili çalışmalarını sürdüren üç usta ayrıca minareciler derneği kurmayı da planlıyor. Ve bir de geniş bir minare katalog hazırlıma projesi. Geçmişten bugüne minarelerin tarihi ve mimarileriyle ilgili bilgilerin yer alacağı katalog müftülüklere dağıtılacak. Üç minare ustasına göre camilerin elektriğini minarelerden karşılamak mümkün. Rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanarak minare ve camilerin elektriği karşılanabilir.
Bir minareyi ortalama bir ay gibi bir sürede tamamladıklarını dile getiren üç minare ustası, minare fiyatlarının da şerefe ve uzunluğuna göre 20 ile 40 bin TL arasında değiştiğini söyledi. Kendilerinin fiyat konusunda cami derneklerine ikramlarda bulduklarını da aktaran üç usta, amaçlarının yılda ücretsiz bir minare yapmak olduğunu kaydetti.
Her işte olduğu gibi minare ustasının belli bir sürede yetiştiğine işaret eden üç usta, bu işin ayrıca cesaret istediğini, bazı kişilerin milyarlar da verilse minareye çıkmadığını hatırlattı. Minare ustası olmak isteyenlerin çok kabiliyetli ve cesaretli olması gerektiğini vurgulayan üç usta, bir elemanın bir yılda ancak yetiştirilebildiğine işaret etti.
Minare yapacak ustaların öncelikle iyi insanlar olması gerektiğini vurgulayan üç usta, bazı yerlerde bununla ilgili olumsuz örneklerle karşılaştıklarına işaret ederek, “Cami vakıf ve dernekleri bu işi yapan insanlara dikkat etmeli. Bu işi yapan ustaların hayatında cami olmalı. Dini bilgiye sahip olmalı ki ona göre işinin öneminin farkına varsın” dedi.
 


ALİ ÖZCAN Merhaba

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.