Günlerdir CHP Merkez ilçe kongresi konuşuluyor, çeşitli isimler üzerinde Başkanlık tartışması yapılırken sonunda Ali Abbas Ertürk üzerinde karar kılındı. Fakat seçime gidilirken tek liste yerine çarşaf liste ile seçime gidilmesi için önerge verildi. Yapılan oylamada önerge kabul görünce seçime çarşaf liste ile gidildi. Çünkü çarşaf liste olmasa tek liste ile gidilen seçimlerde tek liste il delegesi avantajını da elde edecekti. Geçmiş seçimlerde de her partide demokratik olmayan yol deneniyordu.

       Benim yıllarca kafamda düşündüğüm demokratik seçimlerden birisini CHP yaptı desem yalan olmaz. Tek adayda olsa seçimlere çarşaf liste ile gidilmesi delegeye demokratik hak tanımış oluyorsun. Yoksa ben yaptım ayarladım gel sen oyla ve piyonluk yap demekten başka bir şey değil.

       İki liste ile de seçime gidilse çarşaf liste seçimi olmalı, delege kimi istiyorsa ona göre oy vermeli. Tek listelerde delegenin demokratik hakları elinden alınıyor. Mesela benim bir başka düşüncem milletvekili seçimlerinde de il milletvekili sayısı üçte olsa beşte olsa, bütün partiler 50 adaylı liste ile seçime gitmeli. Oy kullanırken iki oy kullanılmalı, birisi partiye diğeri de 50 kişilik listedeki adaylardan üç kişiye kullanmalı. Hangi aday daha çok oy aldı ise partinin çıkardığı milletvekili sayısına gören çok oy alan kişi milletvekili seçilmeli. Bakın bakalım kalite ve başarı nasıl kendiliğinden geliyor, seçmen nasıl itibar sahibi oluyor ve milletvekilleri harıl harıl nasıl çalışıyor.

       CHP eskiden bu yana Aksaray da hep kavga ve hizip yaşadı. Memiş Akın’ın Belediye Başkanlığından sonra yönetimi ele alan muhalif gurup bugüne kadar Başkanlığı yürüttü. Ama bu kongreye kadar mevcut yönetimin karşısına çıkanda olmamıştı, bu seçimde Ferda Bozkurt aday olmayacağını açıklayınca bir hareketlilik yaşandı. Bozkurt adayım dese idi yine aday çıkmazdı.

      Aksaray da CHP dün başarılı idi de bugün mü başarısızdı? Kesinlikle dünde başarısızdı bugünde, çünkü iç kavgalardan dolayı partiyi büyütemediler, eskiden de sadece Memiş Akın Faktörü vardı. Memiş Akın’ın tahminen bir 2000 civarında kişisel oyu olduğunu düşünüyorum. O dönemde de Başkan seçilmesi tamamen tesadüfî, çünkü karşısında dört tane güçlü sağ partilerin Belediye Başkanı adayı vardı. Onlar birbiri ile çekişirken Akın aradan sıyrılıp çıktı. Şimdi gözler il kongresine çevrildi, ilçe kongresinde çarşaf liste başarısı gösteren Doğan Koşar İl Başkanlığına yakın gibi görünüyor. Koşarın seçilmesi ile CHP gündeme çıkacak gibi görünüyor.

       Ak Partide Pazar günü kongre var, kongreye tek aday Fatih Yıldırıcı ile gidileceği kesinleşti. Burada sadece liste sıkıntısı olacak, üç dönemdir yönetimde olan arkadaşlar ille de tekrar yönetim de olacağız diye diretirlerse Yıldırıcı sıkıntı yaşayacak gibi. Ama etik olarak birazda başkaları görev yapsın diye Yıldırıcıya kolaylık sağlanırsa rahat bir liste yapacağını düşünüyorum.

      Zaten benim şu kadar oyum var, şu kadar hatırım var dönemi bitmiştir. Kimsenin çuvalla oyu yok, herkesin bir oyu var, Sayın Başbakan zaten tek başına işi götürüyor seçilenleri de o sırtında taşıyor. Şu kadar oyum var diyenler çıksınlar bir mahalleye muhtar olsunlar kaç oy alıyorlar bir görelim.

       Sayın Yıldırıcı İl Başkanı olandan sonra Ak Partide sular duruldu ve birlik ve beraberlik havası estiğini düşünüyorum. Kamuoyundan edindiğim görüş ve intibalarda bu yönde seyrediyor. Her bölgeye hitap edecek ve temsil etmesi gereken bir liste yaparsa Ak Parti Aksaray da %80’lere vurur.

      Ağırbaşlılığı ile duruşu ile ve konuşmaları ile Ak Partiyi en iyi şekilde temsil eden Sayın Yıldırıcı güzel bir liste ile kamuoyu ile de barışık bir liste yaparak çıkacağını kamuoyu gibi bende tahmin ediyorum. Geçmiş yönetimde bulunan arkadaşlarda kendi imkânları içinde güzel çalışmalar yapmışlardır. Dolayısı ile Yıldırıcıya yapılacak kongrede başarılar diliyorum.