Komünizm besinini dinsizlikten aldığından, bu ideolojinin hakim olduğu yerlerde insanların ahlaki değerleri oldukça zayıftır. Bu manevi zayıflık o toplumun kültürel değerlerine ve bütünlüğüne de zarar verir. Bir milleti güçlü kılan unsurların başında ise güzel ahlak gelmektedir. M. Kemal Atatürk de bu gerçeği şöyle dile getirmiştir:

Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur; Din vardır ve lazımdır. (Yakınlarından Hatıralar, Asaf İlbay, s. 102)

Yine bunun örneklerine en güzel şekliyle eski Türk devlerinde rastlayabiliriz. Osmanlı Devleti, altı yüz yıllık tarihi ile bugün bile hala konuşulan bir milletir. Osmanlı elbette bu gücünü manevi değerlerinden almıştır.

İmani güç, bir milletin dışarıya karşı da güçlü olmasını sağlar. En zor durumlarda bütünlüğün korunmasına vesiledir. İmani zafiyet yüzünden dağılan, en küçük sorunlardan dolayı gücünü kaybeden toplumların örneğine tarihte sıkça rastlamak mümkündür.

Eğer bir toplumun dini değerleri zayıf ise, o toplum yanlış ideolojileri bünyesine yerleştirmeye hazır hale gelmiş demektir. Bu ise bir toplumun geleneklerini ve kültürünü yok eden bir durumdur. Geleneklerini ve kültürünü kaybetmiş bir toplum özünden uzaklaşacağından özentiye açık hale gelir. Bu manevi zayıflık aynı zamanda akli zayıflık demektir. Bir toplumun insanlarının büyük bölümü akli zayıflık içerinde ise o toplumu batıl bilgiler çok çabuk etkisi altına alır, sömürür ve yok eder.

Manevi değerlerini güçlendirememiş bir insanın milletini, bayrağını ve kültürünü sevmesi de mümkün değildir. Vatanı için mücadele etmesi, savunması, gerektiğinde haklarından feragat etmesi de mümkün olmayacaktır.

İşte ülkemizin doğu bölgelerinde yaşanan PKK sorununun kaynağında bu saydığım nedenler yatmaktadır. PKK, Komünist ideolojisini, manevi değerlerini zayıflattığı bu bölgelerde hakim kılmak için çabalamaktadır. PKK her ne kadar “Biz sadece barış istiyoruz, demokratik haklarımız olsun istiyoruz” dese de, olayın aslında Komünist ideolojiyi empoze etme düşüncesi vardır. Peki nasıl oluyor da PKK barış istemesine rağmen her geçen gün kanlı eylemlerini arttırmaktadır? PKK doğuda masum Kürt vatandaşlarımızı da kullanmakta, ortada etnik bir sorun varmış gibi göstermeye çalışarak taraftar toplamaya çalışmaktadır. PKK örgütünün lideri Öcalan’ın ideolojileri ile ilgili itirafı şöyledir:

“Lenin 1900’de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi inşaa ediyorum.” (Özgür Yaşamla Diyaloglar, s.201)

“Bizim ortamımızda sosyalizmin ve komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu, parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da geçerli olacaktır.” (Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153)

Görüldüğü gibi terör örgütü bugün geldiği noktaya asıl silahla değil, ideolojisi ile gelmiştir. Doğuda fikri yönden kontrol altına alınan insanlar, Komünist ideolojiyi benimsemekte böylece daha kolay eline silah almaktadır. İdeolojisi için ölümü göze alarak faaliyetlerini yürütmektedir. Bizim de aynı şekilde Komünist ideolojiyi fikri anlamda yok etmemiz gerekmektedir.  Yıllardır sunulan kararlar ve alınan önlemler çözüm getirememiştir. Komünist yani dinsiz ideolojiye karşı yapılacak en güzel fikri mücadele anti-Komünist faaliyet ve yaratılış gerçeğinin anlatılmasıdır.