Eş seçimi, insan için çok önemli bir husustur. Çünkü eş seçiminin dünya hayatının sorumluluklarını yüklenme ve neslini devam ettirmek için en mühim bir fırsat olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Eğer bu fırsat iyi değerlendirilmezse ömür boyu sıkıntılara maruz kalınabilir.

Başka önemli bir husus da insan her zaman evlenme fırsatı elde edebilir; fakat çocuk sahibi olmak hiç de kolay değildir. Bu durum Âyet-i kerîmede şöyle ifade edilir: “Mal ve oğullar, (geçici) dünya hayatının ziynetidir...”  (Kehf Sûresi, 18/ 46)  Bu iki husus büyük bir nimet olduğu gibi, evlilik hususuna yeterince önem verilmemesi durumunda evlat iyalin fitne olduğu da unutulmamalıdır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Şüphesiz eşlerinizden ve evlatlarınızdan (sizi Allah yolundan alıkoymakla) size düşman(lık etmiş olanlar) da vardır. Onlardan sakının (kendinizi tamamen kaptırmayın). Eğer (onları) affeder, kusurlarına bakmaz ve bağışlarsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.” (Teğâbün Sûresi, 64/ 15)  Bu fitne ve imtihan olma durumu başta eş seçimini bilinçli yapmama, daha sonra dini yaşama yönündeki zayıflığın neticesi, fitne olmasına dair bir uyarı niteliği taşır.

Eş, mü’min için dünyada ya huzur ve mutluluğu, âhirette ise cenneti kazandırır, ya da dünyada fitne, stres, kavga ve huzursuzluğu, ahrette de sonsuz azâbı getirir.

Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…”  (Tahrîm, Sûresi, 66/ 6)    Bu korumayı kolaylaştırmak için ilk başta alınacak tedbir, dini yönü iyi olan bir eş seçimi, daha sonra da ondan olan salih ve saliha evlatla mümkündür.

Evlilikte Eş Seçimi Kuralları Üzerine Yapılan Anket:

            En az on beş yıllık evli olan ve bu evliliklerini de en az problemle sürdüren yüz aileye bu mutluluğun sırları sorulmuş. Alınan cevapların ortak noktasıysa şöyle:

            Birbirimizi tanıyacak kadar zaman bıraktık, ailelerimizin rızasını aldık, dış görünüşümüzden ziyade iç güzelliğimize, huyumuza ve karakterimize önem verdik.

            Düşüncelerimizin, görüşlerimizin ve inancımızın örtüşmesine dikkat ettik. Siyasi ve ekonomik bakışımızın ortak olmasına, aldığımız kültürün birbirimize yakın veya tamamlayıcı olmasına özen gösterdik.

            Bilgi, görüş ve anlayışımızın birbirimize yakın olmasını tercih ettik, mal varlığı konusunda birbirimize yakın olmayı istedik, ikimizin de yaşça ve psikolojik olarak evliliğe hazır olduğumuzu test ettik.    

            Zararlı alışkanlıkların olup olmadığına dikkat ettik. Kendimizi gizlemedik, doğal halimizle tanıdık. Kimsenin telkiniyle, baskısıyla değil, kendi irademizle evliliğe karar verdik. Evlilik kararı öncesi mühim soruşturmalardan sonra kalbimizi içimize döktük, o arzunun varlığını aradık. 

“Eş seçiminde önce aranan kişi olunmalı, daha sonrada eş seçiminde ne aradığını iyi bilmelidir.” Allah’a emanet olun.