Zincirlere vursalar,

Zamanı durdursalar

Sırtımdan da vursalar

Bu sevda bitmez…

Mahsun Kırmızıgül meşhur “bu sevda bitmez” parçasında bu sözleri dile getiriyordu.

Zincirlere vursalar,

Zamanı durdursalar

Sırtımızdan da vursalar

Eskil’deki bu ikilik biter mi?

Bence bitmez…

Eskil’de ikilik denilen olay hani 90’lı yıllarda bir türlü gün yüzüne çıkarılamayan derin devlet gibi.

Aslında kim, nerede, nasıl bilen yok.

İki taraf Şerafettin Meral ve Necati Belgemen’le bir alakası var mı?

Emin olun gram yok.

Haydi başkanlar sürdürmek istesin vatandaş prim vermedi mi ne olacak?

Ama yarın siyaset sahnesinden çekiliyoruz desin iki tecrübeli isim bu oluşumlar bir halk hareketi olarak liderlerini bulacaktır!

Hani 1994-1999 döneminde başarılı bir başkanlık süreci geçiren Şerafettin Meral’e hizmet götürdüğü, köylerinde çeşmelerden su akıttığı birçok seçmen “kendi taraftarını tutmadı” diye oy vermemişti yani ikilik yapmadı diye oy vermemişti de mi?

Geçenlerde bir dostum Niyazi Başkan’ın hizmet açısından kucakladığı iki köyde taraftarının! kendisine nasıl sitem ettiğini anlatınca insan ister istemez aaa öyle mi demekten kendisini alamıyor!

Başkan iki köye gidiyor.

Birisinde de düğün var…

Vatandaşların taleplerini dinliyor.

Hemen talimat veriyor.

Sorunlu olan köy yollarında iyileştirme için çalışma yapıyorlar.

Ertesi gün birkaç taraftar belediyeye gelip sitemlerini bildiriyorlar.

Sen o yolu niye muhalifler söyledi de yaptın? Niye muhalifin düğününün olduğu gün yaptın?

Yani yapılan herkesin ortak kullanımındaki köy yolu!

Geçenlerde Eskil’de genç bir isim önümüzdeki belediye seçimleri ile ilgili görüşlerini anlatırken oldukça spesifik bir konuda başkan adayının birisinden talepte bulunduğunu anlattı.

Kendisi bir kurumda çalışan bu kardeşimizin özel mi özel isteği “Eskilli bazı memurların sokağa inmesi” idi.

Yani ikilik artık ne yazık ki vatandaşın kanına işlemiş.

Kimse kusura bakmasın ama Yunanistan-Türkiye mücadelesinin mikro hali gibi.

Eskil’den kim başkan olursa olsun. Feriştahı gelse bu ikilik bitmez.

Tek çare…
Eskil’i bilmeyen, tanımayan ithal başkan getirelim:)

Onu da başkan seçtiğimiz gün şu şartı belirtelim.

“Bak sayın başkanım bizim böyle bir derdimiz var sen bu Eskil’i belki daha önceden haritada bile bulamazdın ama şimdi hasbelkader başkan oldun. Kimseye yakında olmayacaksın uzakta… zaten ne yaparsan yap bir daha başkanlık görmeyeceksin. Buraya bir bürokrat gibi resmi olarak gel ve git.”

Aslında bunun için aday aramaya da gerek yok.

Eskil’den aday bulamayan birçok parti (İP, HEPAR, BBP, BTP gibi) Eskil Belediye Başkanlığına bir aday gösterecek Ankara’dan…

O piti piti de istediğini seç başkan yap.

İşin latifesi bir yana Mahsun Kırmızıgül’ün sevdası bitti mi bilmem ama Eskil’de bu ikilik ömür billah bitmez.

Bir kısım vatandaş bu zihniyeti değiştirmediği sürece…