Üslup iletişimin özüdür, babasıdır.
Üslup insanın, özellikle de siyasetçinin en büyük silahıdır.
İşte buna yerel manada somut, en güzel ve en son örnekte Sayın Alçay'dır.
Ak Parti'den Belediye Başkan Adayı oldu. En büyük rakibi Sadrettin İriş'in olduğu süreçte hiç çekinmeden şunu söyledi. “Eğer partimin Adayı Sadrettin Bey olursa arkasındayım.”
Sözler başka yerlere çekildi. Hatta aday bile olmayacağı vurgulandı ama ne söylediğinin farkındaydı. 2009 seçimlerinde heyecanın, belden alta vurmalarda ibrenin 90'ı gösterdiği günlerde yine Sayın Alçay, en büyük ve tek rakibi Şerafettin Meral'den bahsederken büyük bir nezaketle Şerafettin Ağabey diye bahsetmesi dikkatimden kaçmamıştı.
Peki rakibi Şerafettin Meral'in üslup açısından Alçay'dan bir eksiği var mı?
Bence pek yok.
Bazen geçmişe çok takılıyor o kadar!
Öte yandan Meral ailesinden birçok isimle çok yakından iletişimim var benim nazarımda birkaç çürük elma dışında her zaman saygınlardır.
Ancak o birkaç kişinin yanlışları ne Sayın Meral'e, ne de bu aileye mal edilmemeli! Kişi ancak kendisinden mesuldur.
Seçimlerde dikkatimi çeken bir hususta.
Sanki bir insan aday olunca ona atışın serbest olması gibi bir mantık var. Yani günah sınırında öte geçiliyor. Burası serbest bölge. Günah işlemek serbest haşa!
Facebook sayfalarından başlayan ve söylemlere kadar süren saygısızca, rencide edici hal ve hareketler!
Oysa gıybet ve iftira her yerde gıybet ve iftiradır.
İşte bununla ilgili dinimizin hükümleri ise açıktır.
Dinimize göre bir kimsenin, yüzüne karşı söylendiği takdirde üzüleceği eksik ve ayıp taraflarını arkasından konuşmak demek olan gıybet ve dedikodu çok kötü bir davranış olarak nitelendirilmiştir. Arkasından konuşulan kimse hakkında söylenenler doğru ise bu gıybet, eğer doğru değilse bu iftira olur. Kur'an'da; “Birbirinizin kusurunu araştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır, ondan tiksinirsiniz. Allah'tan sakının” (Hucurat 12) buyurulmuştur.
“Kim bir hata ve günah işler de sonra onu bir suçsuza atarsa muhakkak ki o iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiştir” (Nisa 112).
Gıybetsiz, iftirasız, saygı sınırları içinde bir seçim dileğiyle. Meral'in de amacı bu memleketin insanına hizmet Alçay'ın da…
Bundan ötesi ise teferruat.