Mustafa Sanlav

Mustafa Sanlav

HEBBAR BİLE AFFEDİLİYOR

HEBBAR BİLE AFFEDİLİYOR

Hebbar... Peygamberimiz'in "' hamile kızını devesinden düşüren ve çocuğunun ölümüne sebep olan Hebbar, bir katil hükmündeydi. Allah'ın Resulü, doğum yakınlığındaki bir çocuğu bu şekilde darbeyle düşüren kişi katıl hükmündedir dedi ve onun hakkında ölüm fermanı çıkardı.Mekke'nin fetih günleriydi. Artık zor yollar, yokuşlu yollar bitmişti. Yaklaşık on bin kişi tekbirlerle Mekke'ye doğru iniyordu. Allah'ın Resulü Mekke'ye doğru inerken, on kişinin adını saymış ve:"Bu on kişiyi Kabe'nin örtüsünün altında ağlarken bulsanız dahi öldürün." demişti.Zira onlar, Allah'ı ve Resulünü çok üzmüşlerdi. Bunlardan biri de Hebbar bin Esved'di. Resülullahın kızını devesinden düşüren bu gözü kanlı katil, köşe bucak kaçıyordu. Böyle kaçıp saklanırken biri çıktı, ona dedi ki;"Hz. Muhammed Mustafa (sav) Mekke'yi fetheyledi, Ebû Süfyan ona gitmiş, iman etmiş.”Bunu duyan Hebbar'ın kalbinde bir ışık belirdi: "Ebû Süfyan... Muhammed(sav) Ebû Süfyan'ın Müslümanlığını kabul mü etmiş? O Süfyan ki İslâm'ın en azılı düşmanı, Müslümanlara kan kusturmuş. Ebû Süfyan, oğlu Muaviye'yle beraber, Haris'le beraber Müslüman olmuş, öyle mi?" Dedi.Etrafındakiler anlatmaya devam etti:"İkrime geldi, Müslüman oldu. Ebû Cehil'in oğlu.”"Ebû Cehil'in oğlu da mı Müslüman oldu?" dedi Hebbar."Resulullah'ın amcasını parça parça eden, Hz. Hamza'nın kulaklarını kesip boynunda kolye diye Mekke'ye götüren Hind Müslüman oldu." Dediler."Allah'ın Resulü(sav), amcasını öldürten Hind'i de mi affetti?" Dedi Hebbar."Evet." diye cevap verdiler. Hebbar şaşkındı, karmakarışıktı ... Dedi ki, "Ben gitsem ne yapar acaba?" Yanındakiler de cevaben:"Bunları affeden merhametli Peygamber, seni de affeder." Dediler.Hebbar vakit kaybetmedi. Allah Resûlü'nün(sav), Hacun Kabristanın yakınındaki yere kurdu çadırını. O Hacun Kabristanı ki Mekke fethedildiğınde Hz. Peygamber(sav) Hz. Haticenin evine yerleşmek istemişti de yıllarını geçirdiği evin yağmalandığını öğrenince, mahzun, mağmum, en azından mezarına yakın olmak istemişti de çadırını buraya kurdurmuştu. İşte! Hacuna bir adam daha geliyordu: Hebbar bin Esved. Resûlullah'ın torununu öldürmüş, gözü kanlıı katil Hebbar Sessizce çadırın bir kenarına olurdu. Allah'ın Resulü Hebbar'ı tanımıyordu. Hebbar sessizce, suçluluk hissiyle:"Ya Resûlallah!" dedi. "Ben de Müslüman olmak istiyorum-Buna imkan var mı?”"Din, Allah'ın dini." dedi Kainatın Sultanı(sav). "Elbette ki Müslüman olabilirsin.”"Ben Hebbar na ya Resûlallah, kızını devesinden düşüren, çocuğunu öldüren, Zeynep'i yaralı olarak senin Medine'ne yollayan Hebbar.”Allah'ın Resûlü'nün,(sav) karşısında bir adam... Bir taraftan "Ben Müslüman olmak istiyorum" diyor, bir taraftan da "Ben Hebbar'ım" diyordu. Allah'ın Resulü(sav), bir kalbine dönüp baktı, bir de Allah'ın dinine baktı. "Din, Allah'ın dini." dedi. Elini uzattı, "Tut bu eli." dedi. Hebbar, Hz. Muhammed'in elini tuttu. Hz. Muhammed(sav), "Söyleyeceklerimi tekrar et." dedi, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhamme-den abdühu ve Resuluh" derken, Hz. Hatice'nin kabrine doğru, "Torunumuzu öldürenler, bugün Müslüman oluyorlar", dercesine bir kez daha baktı...Bu, Hz. Muhammed'in(sav) sevgi devrimiydi. Bu, Hz. Muham-med Mustafa'nın (sav) af devrimiydi. Bu, Kainat'ınSuItanı'nın (sav) sevgiyle kazandığı büyük zaferlerden biriydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Mustafa Sanlav Arşivi