İlçe Milli Eğitim Müdürünün Gözyaşları…

 Aradığım yürek, bilek gücüne sahip bir insanın yüreği değil. Ben bilirim ki, gözyaşı ve alın teriyle beslenen bir yüreğin, bükemeyeceği bilek, aşamayacağı engel, delemeyeceği dağ yoktur. İnsanlığın geleceği için çalışmak, yaptığın işin karşılığını sadece Allah’tan beklemek, insana öyle bir güç verir ki, o güç her engeli aşar.

Anadolu yollarında gezerken rastladığım bir yüreğin, gözyaşları ve alın teriyle yeşerttiği, eğitim fidanlarından bahsedeceğim size.

Üç damlayı sıvı kutsaldır

Üç damla sıvı var ki dünya’da, onların hiçbir zerresi zayi olmaz. Kan, Gözyaşı ve Alınteri

Haksız yere akıtılan her damla kanın hesabı, hem bu dünya’da hem ahrette mutlaka sorulur.

Yürek yorgunluğu ile gözden akan her damla yaş, bir tohumun filizlenmesine sebep olur.

Bazen gözyaşlarımızla yeşertemediğimiz fidanlarımız, alnımızdan damlayan ter damlalarıyla yeşerir.

Haksız yere akıtılan kan damlası, yürek yangınından beslenen gözyaşı damlası ve yorulunca alnımızdan damlayan ter damlaları, kutsaldır.

Gözleri nemli, alnı terli ilçe Milli Eğitim Müdürü

Köy okulunda ki öğrencimin ihtiyacı olan kömürleri gönderemezsem, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasında ki kalorifer kazanlarını da yaktırmam” diyen bir ilçe Milli Eğitim Müdürü Bedrettin Bozkurt.

“Çekerek ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başlayınca, bir yıl boyunca sadece imzaları atmak için uğradım makamıma” cümlesini duyunca, nasıl bir gayret ile çalıştığını, nasıl bir emek verdiğini daha iyi anladım.

“Ben hiçbir öğretmenimi, köy okulunun inşaatında çalışmaya zorlamadım. Yapılacak iş varsa, önce ben kollarımı sıvadım. Elime kazmayı, küreği aldım. Boya yapılacaksa, bende boyadım. Yeni göreve başladığım da öğretmenlerim şaşırdı. Beni, kazma- kürek, köy okulunun inşaatında gören öğretmenlerim, bana destek verdi. Köy halkı yardım etti. Öğrencilerimizde kendi okul bahçelerini düzenlediler.”

Çalışkan bir ekibe sahip olmak isteyen yönetici, kendisi çalıştıkça elemanlarının da çalışacağını bilmeli. Bedrettin Hoca, bu kurala uymanın ödülünü almış.

Bu ülkeyi sevmek yetmez!

Hepimiz ülkemizi severiz. Ancak ülkenizi sevmeniz yetmez. Bir çiçeği seviyorsanız, onu susuz bırakamazsınız. Ülkenizin geleceği için gözyaşı dökmekte yetmiyor. Alnınızdan damlayan ter damlaları, gözyaşlarınıza karışmalı ki, fidanlar yeşersin. Geceleri gözyaşı döken, gündüzleri ter damlaları dökecek kadar gayret etmeli.

Bazen kendimi yalnız hissettiğim de, bazen işlerin içinden çıkamadığımda tek başıma dağlara çıkıp gözyaşı döküyorum. Herkes evine gidince ben bu makam odamda çok ağlamışımdır” demişti Bedrettin hoca.

Yürek yorgunluğu, vatan sevgisi, öğrencilerin geleceği için kaygı duyarak dökülen gözyaşları, koşturmaktan alnınızdan damlayan ter ile birleşirse, ortaya muhteşem eserler çıkar.

Ben Çekerek ilçe Milli Eğitim Müdürü Bedrettin BOZKURT’un gözlerinden akan damlalara da şahit oldum, alnından akan ter damlalarına da. İki damla gözyaşının nelere kadir olduğunu gözlerimle gördüm. Köy okullarında, kolej konforuna yakın bir kaliteyi, Türkiye’nin hiçbir yerinde görmemiştim.

Hem ilçe merkezinde, hem de köy okullarında ki değişime, herkesten önce Allah, sonra da Çekerek halkı şahittir. Ben, beş gün boyunca 18 konferans verdim Çekerek’te. Hem ilçe merkezinde, hem birçok köy okulunda öğrenci ve velilere konferanslar düzenledik.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Bedrettin Bozkurt, bazen bir Camide topluyor köy halkını, bazen bir Cemevinde. Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlerin ektiği fitne tohumlarını, gözyaşlarına karıştırdığı ter damlalarıyla boğuyor. Öğrencilerinin hem gözlerine hem de yüreklerini ekiyor eğitim tohumlarını.

Yozgat’ın Çekerek ilçesine yolunuz düşer, gezmeye zamanınız olursa, hem ilçe merkezinde ki okulları hem de köy okullarını gezip görün.

Gördüğünüz / göreceğiniz her güzelliğin arkasında, gözlerden ve alından damlayan, iki damla yaşın eseri olduğunu unutmayın.

Her kim ki, ülkesi ve ülkesinin geleceği olan çocukları için gözyaşı dökebilir, gözyaşı damlasına, alnından damlayan teri ekleyebilirse, bilgi ağaçlarının yeşerdiğine şahit olacaktır.

Ben Çekerek’te, beş gün boyunca buna şahit oldum.

Bu yazı toplam 2085 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.