Hilmi YOL

Hilmi YOL

Kalan Sağlar Bizim

Kalan Sağlar Bizim

Geçtiğimiz günlerde çoğumuzun tanıdığı Anadolu Ajansından Öner Taş hocam geldi. Beraber Tuz gölüne kadar bir açılalım dedik. Bakalım bu arazi nasıl, bir zamanlar sular altındaydı, aynı zamanda birde kuş türlerini inceleyelim dedik. Ve yanımıza birde yıllarını avcılığa vermiş belediyede çalışan İdris beyi aldık. İdris abi önce Oguzeline yakın Maden gölüne götürdü bizi. Giderken “ Arkadaşlar varacağımız yerde aklınıza gelmedik, hiç görmediğiniz kuş türleri var” dedi. Yolda giderken bu konuda araştırma yapan Öner hocam, Koçlar yaylası yakınlarında salma sulama yapan çiftçileri görünce, göz göre göre sonumuzu hazırladığımızdan ve bu gidişle yakın zamanda Eskil ve çevresinde taban suyunun tamamen tükeneceğinden bahsetti.Gezerek kaynağa vardık. Bir de ne görelim İdris abi’nin bir zamanlar boğulma tehlikesi geçirdiği gölün çıkış noktası tamamen kurumuş durumdaydı. İdris abi adeta şok oldu. Çünkü kendisinin anlattığına göre bundan iki üç yıl önce burada ki suyun içerisine girmek oldukça tehlikeliymiş. İdris ağabeyinin bahsettiği gölde şimdi biz Öner hocayla ortasında geziyorduk. Ortalıkta ne kuş vardı nede su. Bembeyaz, zemini hafif  çamursu göl yatağı vardı. Söylenecek tek söz bulamıyorduk. Umutsuz bir şekilde göl kaynağına bakıyorduk. Üzüntülü bir şekilde oradan ayrıldık. Yolda Karaküllük gölüne gelip Flamingoları görünce azda olsa moralimiz düzelmişti. Gölde su dolu falamingolar besleniyordu. Şimdi hedefimizde Tuzgölü vardı. Öner hoca ayakkabısını değiştiriyordu. Çünkü gireceğimiz alan büyük ihtimalle bataklık ve su içerindeydi. Klavuzumuzun yardımıyla istediğimiz noktaya ulaşmıştık. Ama ne yazık ki ne su vardı ne başka bir şey sadece birkaç tür kuş vardı. Onlarda Konya’nın atık suyundan beslenmeye çalışan kuşlardı. İdris abi bir zamanlar buraların su altında olduğunu ve buralara bırakın aracı, yürüyerek bile girmenin imkansız olduğunu söylüyordu. Doğa aşığı olan Öner hocam çok üzgün ve mutsuzdu. Defalarca, bu şekilde sulamaya devam edersek bölge bitecek diye tekrarlayıp duruyordu. Ben o an dedim kendi kendime , “Ya  kardeşim adam Eskil’de yaşamıyor Kendisi suyun olduğu bölgenin insanı olmasına rağmen ne kadar çabalıyor. Bizde pervasızca suyumuzu harcıyoruz” dedim.Tuz gölünün Ters akan mevkisine geldiğimizde bundan iki ay önce ilçe kaymakamının aracıyla mahsur kaldığı bölge kurumuş, Tuz gölü alabildiğine içe çekilmişti. Yazık çok yazık bir zamanlar sular altında kalan bölge şimdilerde kurumuş. Biz tüm uyarılara rağmen hala salma sulamayla sulamaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz gün Eşmekaya belediye başkanı Eşmekaya’nın %100 ünün yağmurlama sulamaya geçtiğini söyledi. Peki biz neden hala geçmiyoruz.

Sevgili okurlarım;

İyi düşünelim. Her yıl bir metre çekilen su bir gün gelecek tamamen kuruyacak. O zaman ne yapacağız söyler misiniz? Belki diyeceksiniz kardeşim ne yapalım diye,? Ne mi yapalım?. Devlet uygun krediyle yağmurlama veriyor. Şu vahşi sulama işini bir bırakalım. Damlama yada yağmurlama hem ürünün kalitesini artırır, hem de suyumuzu tasarruf eder. İbret almak isteyenlere Maden gölü ve Tuz gölü çevresini gezmeleri tavsiye ederim. Tuzlu sonumuzu orada daha iyi görebilirsiniz. Sevgi ve saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Hilmi YOL Arşivi