
Ömer Lütfi Ersöz
Siyonist İsrail’in Yıkılacağı Günler Yakındır
Devletlerin çoğunluğunun sessiz kalışına rağmen, vicdanlarını dinleyen insanlık, Gazze’nin boşaltılamayacağını, kanla alınan yerlerin parayla satılamayacağını haykırmaktadır. Cumhurbaşkanımız, devletimiz ve milletimiz, tüm mazlumlara kucak açarken, zalimlere karşı da durup insanlığa öncülük etmektedir.
Dünya liderlerinin çoğunluğunun sessizliğine rağmen halklar meydanları doldurmakta, mazlumlara desteklerini ilan etmektedir. SUMUD filosunun kararlı ve cesur mücadelesi dünyanın dört bir yanında yankı bulmuştur. 5 Ekim 2025 Pazar günü saat 13.30’da biz de Konya Kılıçarslan Meydanı’ndan Mevlana Meydanı’na gerçekleşen “Gazze İçin Kararlılık Yürüyüşü”ne katıldık. Kısmet olursa 7 Ekim 2025 Salı günü akşam 20.30’da, soykırımın yıl dönümünde zulme dur demek için aynı güzergahta bir yürüyüş daha gerçekleştirilecektir. Çok güçlü bir şekilde katılım sağlamalı; mazlumlara umut, zalimlere korku verip çaresiz olmadığımızı haykırmalıyız.
Bugüne kadar Gazze’de yaşanan soykırımı okuyuculara aktarmak için sekiz ayrı makale ve beş şiir kaleme aldım; sayısız etkinlikte zulmü lanetledim. En azından tarafımız belli olsun. Bunlar fiili dualarımızdır. Maddi destekte bulunmak zorunludur. Boykota devam etmek bir vicdani sorumluluktur. Zulmü duyurmaya devam etmeliyiz.
Gazze halkının vatanlarını terk etmeyişleri, samimiyetleri ve açlığa, susuzluğa, ölüme rağmen gösterdikleri sabır ve metanet takdire şayandır. Bu güzel hasletler, dünya insanlığının dikkatini çekmekte; bazı insanların inançlarını, yani İslam’ı araştırıp milyonların Müslüman olmasına vesile olmaktadır. Yüz binler şehadete kavuşurken yerlerine daha fazlası gelmekte; bu, zulmün sonsuza kadar sürdürülemeyeceğinin bir göstergesidir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’deki “Dünya beşten büyüktür” vurgusu, geniş kesimlerde karşılık bulmuştur. Eninde sonunda zulümler sonlandırılacak, zalimler cezalandırılacaktır. Türkiye, Gazze’ye yönelik görünür yardımın yanı sıra pek çok gizli desteği de sağlamaktadır; inanıyorum ki savaş sonrası bu gerçekler daha net ortaya çıkacaktır. SUMUD filosundaki, Türkiye’den ve farklı ülkelerden gelen aktivistler Türkiye’ye müteşekkir olduklarını ifade etmektedirler.
Siyonist İsrail’in yıkılacağı günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Bu yıkımın; hak, hukuk, adalet ve meşru direniş ilkeleri doğrultusunda, haddi aşmadan ve kısas değil adalet merkezli bir mücadeleyle gerçekleşeceğine inanıyorum. Zulme karşı duruşumuz somut olmalı; ancak zalimlerin yöntemlerine başvurmadan, insan onurunu ve hukuku gözeterek hareket etmeliyiz. Bu haklı mücadele, malumların zaferini engelleyecek ve zalimlerin zulümlerinin son bulmasına vesile olacaktır.
Gecenin en karanlık olduğu anın şafağa en yakın olduğu unutulmamalıdır. Zulüm sürdürülebilir değildir. Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır. Dünya şu an Mekke’nin fethinden önceki döneme benzemektedir; genel tabloda Müslümanların kan ve gözyaşı reva görüldüğü bir dönem yaşanıyor. Hudeybiye Antlaşması öncesi döneme benzettiğim bu süreçte zaferin yakın olduğuna inanıyorum; mü’minler mutlaka galip gelecektir. Tarihten ders alanlara hatırlatmak isterim: Kâbe’yi yıkmaya gelen güçlü bir orduya karşı koyabilecek bir güç yoktu; ancak Allah’ın kudretiyle mucize gerçekleşti. Güç ve kuvvet sahibinin yalnızca Allah olduğunu bilmemiz gerekir. Karamsarlığa yer yoktur.
Siyonist İsrail, Filistin topraklarını işgal ederek kadın, çocuk, yaşlı, sivil ayırımı yapmadan yetmiş yedi yıldır zulüm uygulamaktadır. Dünyanın süper güçlerinin sağladığı silahlarla Gazze bombalanırken, bir avuç inanan Mü’minin direnişi takdire şayandır. Bu mücadele, İsrail’i zayıflatacak; zulüm sisteminin devam ettirilemeyeceğini ortaya koyacaktır.
Birleşmiş Milletler’deki 193 ülkeden 152’sinin Özgür Filistin Devleti’ni tanıdığını hatırlatmak isterim. 6 Ekim 2025 tarihinde başlayacak barış görüşmelerinin olumlu sonuçlanması çok önemlidir; çünkü Gazze’nin yeniden ihyası ancak barışla mümkündür. Her ne kadar arzu edilen tüm hedeflere bir anda ulaşılamayacak olsa da, Gazze’nin yeniden inşası, özgürce yaşama hakkının güvence altına alınması, silahlı kanadın korunması ve barış gücünün konuşlandırılması gibi adımlar huzurun sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne bakılmaksızın karşı konulmalıdır.
Tarihte nice Firavunlar, Nemrutlar ve Ebu Cehiller gelip geçmiş; zulüm ile abad olanların akıbeti berbat olmuştur. Çağımızın zalimlerinin de yaptıkları zulümlerin bedellerini er ya da geç bu dünyada ve ahirette ödeyecekleri inancındayım. Vatanlarını savunan mü’minler dünyada zorluk çekseler de ahirette mükâfat göreceklerdir.
Gazzeli, Doğu Türkistanlı ve bütün mazlumların muzaffer olduğu; zalimlerin zulümlerinin son bulduğu günleri en kısa zamanda görmeyi Rabbimizden niyaz eder, tüm okuyuculara sağlık ve afiyet dilerim.
Aile: Göz Aydınlığı ve Cennet Vesilesi
19 Eylül 2025 Cuma 16:05Çalışmadan Tevekkül Olmaz: İslam’da Emek, Sorumluluk ve Tevekkül Bilinci
10 Eylül 2025 Çarşamba 09:53Gazze İçin Sessiz Kalma!
13 Ağustos 2025 Çarşamba 14:02Haram ve Helal Hassasiyetine Sahip Şuurlu Mümin Olmak
07 Ağustos 2025 Perşembe 15:28Özellikle Son Aylardaki Hutbeler: Mükemmel Bir Rehber
06 Ağustos 2025 Çarşamba 15:26Silahlar Susuyor, Türkiye Kazanıyor
21 Temmuz 2025 Pazartesi 08:4615 Temmuz İhanetini Unutmayacağız, Unutturmayacağız
15 Temmuz 2025 Salı 08:52Asıl Hicret: Allah’ın Yasaklarını Terk Edip Emirlerine Uymaktır
24 Haziran 2025 Salı 15:50Ramazan'ın Ardından: İbadetlerde Devamlılık ve Sabır
08 Nisan 2025 Salı 16:05Ramazan Bayramı ve Arife Gününün Önemi
28 Mart 2025 Cuma 11:34




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.