Kolay para sıcak para
Dert yok keder yok.
İsçi gelmediydi, makine çalışmadıydı.
Hammaddenin fiyatı yükselmiş.
Biz bu tür sıkıntılı ticareti sevmeyiz.
Bizimki biraz daha kolay olacak.
Çiftçi Ahmet'in tarlasından kaldırdığı 2 ton mısırı 1 liraya alıp, aradan 3 ay sonra Konyalı bir firmaya 1,50 liraya satarız.
Bu bizim için hem karlı hemde sıkıntısız bir ticaret.
Hatta iyi çaba sarfetsek, işçi bulmamıza da gerek yok.
Sigortası olmadan asgari ücretin çok çok altında yük indirip yük bindiren garibanlar var.
Bunun yanında tarım sezonu bittiğinde aldığımız ucuz gübreyi sezon açılınca iyi bir paraya kapatmak bizim ticari anlayışımız.
Haa bunun yanında birde taklacı tabir ettiklerimiz var.
Bir yolunu bulup veresiye aldığı malzemeyi yok pahasına satan zorda kalmış insanları ağa düşürme merakımız var. Zira onlardan daha iyi para kazanırız.
Bizim için hiç önemli değil, Eskil gelişmiş gelişmemiş. Bir kişi ekmek yemiş yememiş.
Hani eskiden 9 taş oynarken bir tabirimiz vardı ( Cak Cuk kurma) işi, biz Cak Cuk'u kurmuşuz, o yüzden riski hiç mi hiç sevmeyiz.
Yıllardır biz dile getirmeye çalışıyoruz.
İlçemizin işadamları ilçemize bir yatırım yapsa diye.
Tabiki herkesin bir ticari görüşü ve ahlakı vardır.
Yeşiltömekli Ramazan Höl'ün ticari ahlakı da, Köyünün istemeden bağlandığı Sultanhanı'na gofret fabrikası yapmak.
Bu girişimciyi çok çok takdir etmek lazım. Demek ki bir fabrika için bulunduğu bölgenin il olması şart değilmiş. Veya girişimcilik yapmak için, hazır mısır, buğday, ayçiçeği alım satımıda yapmak gerekmiyormuş.
Bizim kolay para kazanan girişimcilerimizin bir örnek alması lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.