Nilgün Güney

Nilgün Güney

Müslüman’ın hayat felsefesi kuran’dır

Müslüman’ın hayat felsefesi kuran’dır

 

 Muhakkak ki manevi yönü güçlü olmayan insanların, insani yönleri de zayıf olacaktır. Böyle insanların çoğunlukta olduğu bir toplum ruhsal yönden büyük bir boşluk içindedir. Bu insanlar kendilerini geliştirmek yada güzel tavır takınmak için bir neden görmezler. Hayatlarını sorumsuzca ve hesapsızca yaşamak isterler. Çünkü iyi davranışların çıkarlarına bir faydasının olmadığını düşünürler. Hatta güzel ahlaklı olmayı saflık olarak değerlendirirler.Bu kişiler ayakta kalabilmek için her ne olursa olsun güçlünün zayıfı ezmesi gerektiğine inanırlar. Bu mantık örgüsü kişiyi sınır tanımadan günah işlemeye itmektedir.

O gün, yalanlayanların vay haline. Ki onlar, din gününü yalanlıyorlar. Oysa onu, ‘sınır tanımaz, saldırgan’, günahkar olandan başkası yalanlamaz. (Mutaffifin Suresi, 10-12)

Bu sınır tanımaz insanlar kendileri güzel ahlaktan uzaklaştıkları gibi çevrelerindeki insanları da bu ahlaka teşvik ederler. İşte içinde bulunduğumuz ahir zaman böyle insanların çoğunlukta olduğu bir dönemdir. Bu yüzden ahlaki yozlaşma, uyuşturucu ve içki kullanımı, fuhuş, haksız kazanç elde etme gibi davranışlar yaygınlaşmış durumdadır.

Günümüzdeki ahlaki yozlaşma insanlığı ekonomik olarak da büyük bir darboğazın içine sokmuştur. Yardımlaşmanın saflık sayılmasından dolayı yeryüzündeki insanların küçük bir kısmı bolluk içinde yaşarken, büyük bir kısmı da yoksulluk çekmektedir. Ortaya sunulan hiçbir çözüm yöntemi de sonuç getirmemektedir. Çünkü bu durum teknik yöntemlerle çözüme kavuşulacak bir konu değildir. Çözüm Kuran ahlakının yaşanmasıdır.

Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu)' olan ecir de onlarındır. (Hadid Suresi, 18)

Günümüzde yaşanan savaşlar da, Müslümanların kendi kardeşlerini katletmesi de Kuran ahlakından uzaklaşılmasından kaynaklanmaktadır. İslam’ın yeryüzüne yayılması için harcanacak olan para silaha ayrılmaktadır. Bu da bereketsizliği meydana getirmektedir.

Kuran ahlakında ise sevgi de, barış da, adalet de, hoşgörü de, merhamet de bıkma söz konusu değildir. Müslüman güzel ahlakı Allah için yaşadığından bir sınırı yoktur. Güzel ahlak karşılık beklenmeden yaşanır. Kuran’ı yaşayan bir insanın kendine göre ahlak kuralları yoktur. Bu yüzden bütün Müslümanlar tek bir ahlak kuralını benimser, karmaşa olmadan yaşarlar.

Müslüman için yardımlaşma ölçüsü sadece din kardeşi değildir. Müslüman Allah’ın emri üzerine hangi dinden, ırktan, görüşten olursa olsun yardım eder.

Eğer müşriklerden biri, senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Allah'ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.' Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir. (Tevbe Suresi, 6)

Özetle din demek, yaşanılan hayat biçimi demektir. Bir insanın hayat felsefesi ne ise dini de odur. Müslüman’ın ise hayat görüşü Kuran ahlakıdır. Kuran ahlakı ise Allah tarafından seçilmiş olup, insan için tek doğru yoldur. Her konunun çözümü, alemlere şifa olarak gönderilen Kuran’dadır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi