Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Nikâh-2

Nikâh-2

 

 Her önemli işin başında besmele, Allah’a hamdetmek ve salavat getirmek sünnettir. Yoksa iş bereketsiz olur. (Din görevlisinin el kitabı, Sh: 637.)  Bu hususun önemini, Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle anlatıyor: Allah’a hamd etmekle başlamayan her hayırlı işin bereketi güdüktür.” ( K. SitteTerc ve Şerhi. C. 17, Sh, 199. H, No: 599)

İslâm dininde hem ibadet hem de muamelat olan nikâhın Türkiye’de icra usûlü şöyledir: Ülkemizde yasaların ilgili maddeleri uyarınca, ilgililerce “evlendirme muamelesi” yapıldıktan sonra dinimizin emrettiği nikâhın yapılmasında mezkûr yasalarca bir sakınca yoktur. Türkiye’nin genelinde Resmi muamele” nin bitiminden sonra gerdekten önce damat veya velisi bir din görevlisine veya bu usulü bilen birisine, nikâhlarının kıyılması için müracaat etmeliler.

Günümüzün şartları içinde nikâh kıyan kişinin aşağıdaki hususları göz önünde bulundurması lâzımdır.

a. Dini nikâh için müracaat edenlerin resmi muamelelerinin yapılıp yapılmadığı öğrenilmelidir. Resmi muamele olmadan dini nikâh yapılması, maddi ve manevi yönden sakıncalıdır. Burada bazı sakıncaların olması yanında, ayrılma durumunda kız tarafının haklarını gasp etmeye uygun ortam meydana gelir.

b.         Damat ve gelin adaylarını, vekiller temsil ediyorsa onların vekalet verip vermedikleri öğrenilmelidir.

c. Evlenecek kimseler yakinen tanınmalı, şahitlerin dürüstlüğüne kanaat getirilmelidir.

d. Evlenmelerinde dini bir sakınca (süt kardeşliği gibi) olup olmadığı evleneceklere veya velîlerine nikahtan önce sorup araştırılmalıdır. (Din görevlisinin el kitabı. Sh: 637)     

e. Nikah kıyacak kimse, gelin adayı, daha önce başka bir erkekle nikâh akdi yapılmışsa ondan üç talakla boşanmış olduğunu vezivaf oldularsa iddetinin bitmesi araştırılmalı ve kesin bir şekilde öğrenmelidir. Zira bir kadın aynı anda iki kişinin nikahlısı olamaz.

f.   Nikâh akdini yaparken ipe düğüm atma, parmakları birbirine geçirme ve kilit kapama gibi durumlardan korunmak veya bu gibi vesveselere sebeb olmaması için eûzü besmele çekilir, Felak, Nas sûreleri ile Âyete’l-kürsî okunmalı.

g. Talak (boşama) hakkı İslam’a göre erkeğindir. Ancak nikâhın kıyılması sırasında kız talak (boşama) hakkını erkekten isteyebilir. Erkek talak hakkını kıza (eşine) verirse boşama hakkına sahip olur. Kadın talak hakkını kendisi alabileceği gibi, iki şahit huzurunda başka birini de vekil tayin edebilir. (Nimetül İslam Mehmedi Zeyni Efendi.)

Nikâh mevzuuna giren başka bir meselede Hz. Ömer (r.anh) demiştir ki: "Bir adam bir kadınla evlenir, nikâh sırasında kadını kendi memleketinden dışarı çıkarmama şartını kabul ederse, bilahare kadın râzı olmadıkça, onu dışarı çıkaramaz." ( Tirmizi, Nikâh 31, (1127).) Bu, meşru ölçüler dahilinde olmalı. Bazı kişiler sırf eşine zulmetmek için yanlış davranışlara girebiliyor. İşte Hz. Ömer Efendimizin dikkat çekmiş olduğu husus bundan olsa gerek.

Nitekim bu husus, Hz. Ali (r.anh)'den sorulduğunda, o da şu cevabı vermiştir: “Allah Teâlâ hazretlerinin şartı kadının koştuğu şarttan da onun şartını kabul edenden de önce gelir.” ( Tirmizi, Nikâh 31, (1127).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şükrü Başarıkan Arşivi