Âyette: “Ey insanlar! Sizi bir nefisten (aynı mahiyetteki bir nesneden) yaratan, ondan (onun özünden/maddesinden) da eşini (Havva’yı) vücuda getiren ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın üretip yayan Rabbinizin emrine uygun yaşayın/Ona karşı gelmekten sakının. Kendisinin adı ile (yemin edip) birbirinizden isteklerde bulunduğunuz Allah’(ın emrine aykırı davranmak)tan ve akrabalık bağlarını kesmekten kaçının. Şüphesiz ki Allah, sizi tam anlamıyla görüp gözetlemektedir.” Nisâ Sûresi, 4/ 1.

Başka bir âyette, “Ey inananlar, Allah’a saygılı olun/ emirlerine uyun, ve doğru söz söyleyin ki, (Allah) işlerinizi düzeltsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlü’ne itâat ederse muhakkak ki en büyük bir başarıya/kurtuluşa ermiş olur.” Ahzâb Sûresi, 33/ 70-71. buyurmakta.

Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Bir ev halkı  (kadın ve erkek) birbirine gönülden bağlı olursa; Allah Teâlâ onlara rızkı bol verir ve (kötülüklere karşı) daima Allah’ın hıfzı himayesinde olurlar. Ramuz’ül Ehadis, H. No: 1590. Nikâh kıyıldıktan sonra şeytanın en çok uğraştığı iş evli kimselerin arasına nifak sokmasıdır. Bu hile ve tuzağını ilk insan olan Adem (a.s.) ve Havva validemize yapmış, onların cennetten dünya hayatına indirmesine ve çok uzun bir süre yani 200 veya 300 sene ayrı kalmalarını sağlamıştır. İşte bizde bu melun şeytanın tuzak ve hilelerinin olduğunu unutmamalıyız.

Nikahınız hayırlı olsun. Bir yastıkta bahtiyar ve ihtiyar olun!...