Yaban ördeği
Okul kapanınca kendi kuzu veya koyunlarını yayardı (otlatırdı). Eskil’de “Çöl” olarak söylenen ama tam aksine bataklık olan yere giderdi. Kındıra ve kıyak bitkisiyle kaplı zemininde yer yer su birikintisi olan yere hayvanlarını sürerdi.
Böyle bir gün ördek sesi duyar. O yöne gider. Yerden bir ördek havalanır. Oradan patırtılar duyar. Dikkat ettiğinde epeyce büyümüş yavru ördekleri görür. Kovalar. Dört yavruyu yakalar. Birkaç tanesi kaçmıştır. Gömleğinin içine doldurur. Eve getirir.
Evde el arabasının içine su doldurur. Yavru ördekleri içine bırakır. Ördekler tabana doğru hızla dalarlar. Sonu çabuk gelir el arabasının. Ne yapacağını düşünür. Evde bulunan evcil ördeklerin yanına bırakır. Bir araya getiremez. Şaşkınlık içindedir. O ördek, bu ördek ama bir araya gelmiyorlar. Hepsini samanlığa götürür. Evcil ve yabani ördekler öcü görmüş gibi bir tarafa kaçmaktadır. Yapacak bir şey kalmamıştır. Bu ördekler yem yiyecek kadar büyüktür ama uçacak kadar yoktur.
Evcil ördekleri dışarı çıkarır. Yaban ördek yavrularının önlerine yem ve su koyarak çıkar.
Aradan bir süre geçmiştir. Yavruların hepsi ölür.
Bunca geçen yıla rağmen günahına girdiği o dört ördek yavrusu aklına geldikçe yüreğinde bir sızı hisseder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.