Mevlüt Keskin

Mevlüt Keskin

Arıza tipler!

Arıza tipler!

Kimdir bu arızalar?

1. Eskil’de doğmuş, büyümüştür, Ataları yine söz konusu memlekette yaşamış, onlarının mezarları Eskil’dedir ama onlar tosbağanın kabuğunu beğenmediği hesabı memleketlerini beğenmezler. Askerlik yaparken, facebook’ta her yerde kendilerini Eskilli olarak değil Konyalı olarak tanıtırlar. Hatta öyleleri var ki adamın işi gücü Eskil’de ama yine kendilerini Konyalı olarak tanıtmaktan haz duyarlar. Oysa insan için Aksaraylı, Konyalı olmaktan önce önemli olan onun insanlığıdır. Haydi onların kafasındaki gibi Konyalı olmak bir vasıf olsun. Batı komşularımız Obruk bölgesinde mesela bir Kösealili’nin, Gölyazılı’nın Eskilli’ye bir üstünlüğü var mı?

Tabiki yok.

Aynı şekilde bir Eskilli’nin de bir Konyalı’ya karşı üstünlüğü yok.

Üstünlüğün ancak takvada olduğu ayet-i kerimede şöyle bildirilmiştir: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır”*
Yine bu hususta Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) Veda Hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız da birdir Hepiniz Âdem’densiniz, Adem ise; topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arab’ın Arap olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir ”

 

2. İkinci arızalı tipler ilk havayı memleket insanına atma çabasında olanlar.

Geçenlerde bir dostum, yıllardır kendisine, “abi abi” diyen ve yeni öğretmen olarak atanan bir yurdum insanının öğretmen olması ile birlikte kendisine caka satmaya kalktığından dert yanıyordu.

İşte bu ikinci kategoride olanlar memleket insanına sahip çıkma ve destek olmadan uzak bir şekilde onlara hava atmadan büyük haz duyarlar.

Sanki mübarek memleket insanına hava atmak için okumuş!

 

3. Üçüncü tipler  ise yurdum insanını yok sayma gayreti içindedirler.

Bunlar da ikinci tiplerin okumamış halidir.

Aşırı şekilde yabancı hayranlıkları vardır.

Aziz Nesin’in meşhur romanı Gol Kralı’ndaki yabancı hayranlığı bulunanların yerel temsilcileri gibidirler.

Eskil’den okumuş yazmış birisi çıkarsa okudu da ne oldu gibi söylemlerle başlayan ve ben onunu dedesini, ebesini bilirdim gibi ifadelerle söze dalıp bulundukları mevki ne olursa olsun onları yok sayma gayreti içinde olanlardır.

Kendi insanına bu şekilde küçültme gayreti içinde olan bu zatı muhteremler yabancı birisini görünce hemen “efendim efendim, beğy beğy” diyerek önünü ilikleme, kafasında şapka varsa hemen sağ elini atıp uygun vaziyete geçmek için çaba içinde olanlardır.

Evet kişinin nereli olduğundan çok insan olması önemlidir. İkinci adımda önce kendimizi bir sorgulayalım ama halis-mulis Eskilli’yken de ben şuralıyım şeklinde yalana sarılmayalım.

*Hucurat,49/13

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mevlüt Keskin Arşivi