Nilgün Güney

Nilgün Güney

BASİT ARKADAŞLIKLAR

BASİT ARKADAŞLIKLAR

 

Bazı insanlar akılsızca konuşmayı ve davranmayı samimiyet zannederler. Dedikodu yapmayı, acizliklerini sürekli dile getirmeyi ve rahatsız edici olmayı samimiyet olarak kabul ederler. Örneğin kişinin başı ağrıdığında faydasının olmayacağını bilmesine rağmen arkadaşına sürekli bunu anlatması gereksiz ve samimiyetsiz bir davranıştır. Yada başarısız olduğu bir konuda, nasılını ve niçinini sürekli dile getirmek rahatsız edici ve samimiyetsiz bir davranıştır. Yine kişinin samimiyet adına yaptığı düşüncesiz hareketler de hoş olmayan tavırlardandır. Oysa kişi dostuna karşı ince düşünceli ve nezaketli olduğunda samimiyetini arttırabilir.

Kuran ahlakını bilmeyen insanların dostluk anlayışlarında birçok hatalı tavır vardır. Bunlardan biri de kişilerin dostluğun bir gereği olarak dedikodu yapmaları ve sır taşımaları gerektiği düşüncesidir. Bu kişiler, sessiz bir yerde gizli yapılan konuşmaları iki dost arasındaki samimiyet ve yakınlıktan kaynaklandığını sanırlar. Bu ahlak, şeytanın bir kışkırtması olarak insan nefsine büyük bir haz verir. Oysa bu, tamamen Kuran ahlakına ters bir psikolojidir.

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir. (Hucurat Suresi, 12)

Bu kişiler bir insanı Allah’ın güzel bir tecellisi olarak görmeyi bilmediklerinden, gerçek anlamda iyi olmayı, sevmeyi ve fedakarlığı bilmezler. Hep ilgiyi, alakayı, ince düşünceyi karşıdan beklerler. En küçük bir ilgisizlikte hayıflanır, hak ettikleri sevgiyi görmediklerini düşünürler. Hak etmedikleri halde sevgi gördüklerinde ise değerini bilmedikleri için suistimal ederler.

Bu kişilerin sevgi anlayışları yüzeysel olduğundan, dostlukları da kısa sürmekte yada uzun süreli dostluklar çok basit bir konuyla bitebilmektedir. Bu kişiler arkadaşlık süreçleri boyunca sık sık küsme, alınma gibi tavırlar sergilerler. Bu yüzden bir türlü rahat edemez, sürekli kasılırlar. Bu tavırları da dostlukta olabilecek normal şeyler olduğunu düşünürler. Bu akıldaki kişiler kendi küçük kavruk dünyalarında basit konularla uğraşır, bunları dünyanın en büyük sorunu zannederler. Oysa samimi Müslümanlar böyle basit bir ahlakı yaşamazlar. Müslüman, rahatsız olduğu bir konu olduğunda Allah rızası için kardeşi ile en güzel tarzda konuşur. Kardeşi bir hata yaptığında affedici olur. Kardeşini Allah’ın bir tecellisi olarak gördüğünden sevgisi de, bağlılığı da güçlüdür. Rabbimiz bir ayetinde iman eden kulları için özel bir sevgi yaratacağını şöyle haber vermiştir:

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır. (Meryem Suresi, 96)

Samimi Müslümanlar birbirlerine ahlakındaki güzellikten dolayı değer verirler. Dış görünüş, maddi olanaklar, ün gibi unsurlar Müslüman’ın dostluk şartlarından değildir. Samimi Müslümanlar, dostluklarını Allah korkusu ve sevgisi üzerine kurarlar. Bu yüzden cennette de birlikte olmayı hedeflerler. Böyle bir dostluk elbette çok çaba göstermekle elde edilemez. Allah bunu Kendi’nden bir nimet olarak Müslümanlara vaad eder.

Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar? (Nisa Suresi, 69)

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi