Eğitim Sadece Okulda Değil, Hayatın Her Anında

Oysa gerçek hayat, eğitimin bundan çok daha geniş bir alanı kapsadığını açıkça göstermektedir. Çocuklar yalnızca sınıf ortamında değil; evde, sokakta, parkta, toplumun içinde ve hayatın her anında öğrenir, gelişir ve şekillenir. Bu nedenle artık “Eğitim okulda olur” düşüncesi yerini “Eğitim her yerde olur” gerçeğine bırakmak zorundadır.

Bir çocuğun karakteri, davranış biçimi ve hayata bakışı yalnızca ders kitaplarıyla oluşmaz. Evde gördüğü saygı, aile içinde hissettiği sevgi, sokakta karşılaştığı adalet duygusu ve arkadaşlarıyla yaşadığı paylaşım; eğitimin en canlı ve etkili parçalarıdır. Öğretmenlerin verdiği akademik eğitimin değeri tartışılmaz; ancak anne-babanın tutumu, aile ortamının yapısı ve toplumun sunduğu değerler, okul eğitimini tamamlayan en güçlü unsurlardır.

Günümüzde teknolojinin ve sosyal medyanın çocukların hayatında büyük bir yer kapladığı bir çağda yaşıyoruz. Çocuklar artık okul müfredatının çok ötesinde bilgiye maruz kalıyor. Bu durum, anne-babaların rehberliğini her zamankinden daha önemli hâle getiriyor. Doğru ile yanlışı ayırt edebilen, sorgulayan ve bilinçli bireyler yetiştirmek için ailelerin yönlendirmesi büyük bir rol oynuyor. Çünkü çocuk sadece matematik ya da fen bilgisi öğrenmez; aynı zamanda ahlakı, nezaketi, sorumluluğu, empatiyi ve iletişimi de öğrenir. Bu değerlerin büyük bir kısmı evde ve günlük yaşam içinde kazanılır.

Elbette her anne-baba çocuğunun iyi bir okulda okumasını ister. Ancak asıl sorulması gereken soru şudur: Çocuğunuz iyi bir insan olmayı nerede öğrenecek? Okulda verilen eğitimin üzerine aile desteği, sevgi, sağlıklı iletişim ve değer aktarımı eklenmediği sürece akademik başarı tek başına yeterli değildir. Çünkü insan sadece aklıyla değil; kalbi, vicdanı ve duygularıyla bir bütündür ve bunların da eğitilmeye ihtiyacı vardır.

Çocuklara hayatın her alanında eğitim vermek mümkündür. Birlikte yapılan alışverişte sabrı, evde yapılan bir yemekte sorumluluğu, okunan bir kitapta düşünmeyi, yaşanan bir olayda doğruyu ve yanlışı konuşmak; hepsi güçlü birer eğitim fırsatıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklar çoğu zaman söylenenleri değil, yapılanları örnek alır. Anne-babanın sergilediği her olumlu davranış, çocuğun kişiliğinde kalıcı izler bırakır.

Sonuç olarak eğitim, okul duvarlarıyla sınırlı bir süreç değildir. Evde başlayan, sokakta devam eden, toplumla şekillenen ve hayatın içinde olgunlaşan uzun bir yolculuktur. Çocuklarımız geleceğimizse, onları yalnızca okula değil, hayata hazırlamak zorundayız. Çünkü iyi bireyler yetiştirmek sadece öğretmenlerin değil; anne-babaların, toplumun ve hepimizin ortak sorumluluğudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hilmi YOL Arşivi