Eskil Belediyesi’ne alınan iki personel

28 Şubat sürecinde eğitim sistemine atılan en büyük kazıklardan birisi de 4 yıllık mezunu olan herkese öğretmen olma hakkı verilmesiydi.

(Atanıpta, fedakarca işini yapan öğretmenlerimiz var, onlara saygım sonsuz...)

Açık-kapalı öğretim hangi bölümü bitirirse bitirsin formasyon ve hiçbir şart aramadana atamaları yapan ANASOL-M Hükumeti’nin Milli Eğitim Bakanlığı aradan birkaç sene geçmeden formasyonları olan Fen Edebiyat’ın farklı bölümlerinde ciddi eğitim alan 5.750 adayı atamayacağını. Öğretmenlik mesleğine sadece Eğitim Fakültesi mezunlarının atanacağını duyurdu ve bu isimler uzun süre atanmayı bekledi.

Taa ki Bakan Metin Bostancıoğlu’nun İsmail Cem’in Güneşli partisine geçipte, Prof. Dr. Necdet Tekin’in Milli Eğitim Bakanı olmasına dek bu ızdırap adaylar için sürdü.

Kendinin de Fen Edebiyat mezunu olduğunu ve adayların kendisinin meslektaşı olduğunu ifade eden Tekin, 5.000 kişilik kadroyu Meclis’ten geçirdi ve o kişileri adeta ipten aldı.

Tanıdığım 4-5 kişi bu şekilde öğretmen oldu, içlerinden birisi bile Necdet Tekin’in hatrına DSP’ye oy verdi mi? Derseniz... Cevabım hayır olurken, adeta davulla zurnayla gidişini kutladılar.

*       *       *       *       *       *       *       *       *       *     

Niyazi Alçay 2009’da Eskil Belediye Başkanı olunca 8 Eskilli genci sınavla:) memur yaptı.

Karınca kararınca Eskil’in insanının bir yerlerde olması gerektiğini anlattım.

Mesela onlardan Hakan Harç 10 numara bir tercih olduğunu dürüstlüğü, mütavazılığı ve çalışkanlığıyla zamanla herkese gösterdi.

Diğerlerini yeterince tanımadığım için yorum yapmayım.

Ama özellikle başka kurumlara geçenlerden birisinden memleket insanımız dert yanıyor. Yarası olan gocunur hesabı o bu satırları okuyunca kendini bilecek. Sevgili kardeşim benim  memleketimin güzel insanına tepeden baktığını duydukça üzülüyorum.

Diyeceğim, Niyazi Alçay 2014’te yeniden aday oldu ve kazandı.

Seçimde, daha önceden işe aldığı personel de çok dile getirilmedi.

Muhtemelen ona şiddetle kızanlar da gidip tıpış tıpış oy verdiler.

Yani o kararı halktan “olur” aldı. 

*     *       *       *       *       *       *       *       *       *      

Yukarıdaki iki uç noktadaki farklı örneği bir somutluk adına yazdım.

Bizler sıcak kanlı insanlarız.

Bir olaya kızdığımızda ortalığı yakar, döker, herşeyi bitiririz.

Mutlu anımızda da uçuşa geçeriz!

Üç gün sonra normale döner ve beynimizin derinliklerindeki çelikleşmiş hayat görüşümüz neyse ona göre yaşar ve “ama” diye başlayan cümlelerle kendimizi ikna ederiz.

Necati Belgemen’in aldığı iki personele gelince...

Allah’ı var bugün Eskil dışında Eskilli 10 memura referans olunduysa istisnasız en az 8’inde onun imzası vardır!

Dün onun bugünküyle aynı şartlarda işe alıp-aldırdığı bir çok kişi bugün emekliliğin keyfini sürerken, ilginçtir Belgemen’e de en çok tepki onlardan ve çevresinden geliyor.

Bildiğim kadarıyla alınanlardan Muhammet Turan, makam şoförü.

Mehmet Kutlu’da muhasebede görev yapacakmış.

Bunlardan Muhammet Turan, 2014 seçimlerinde ilçe merkezinden muhtar adayı olup, onlarca ayak oyununa karşın muhtarlığı kıl payı kaçırmış kadar toplum içinde gezen birisi.

Mehmet Kutlu ile Başkan Belgemen birlikte BEŞELYA Yağ Fabrikası’nda uzun yıllar birlikte çalıştı, çok yakından tanıdığı iki isim.

Mehmet Kesikbaş; Şerafettin Meral, Niyazi Alçay ve Necati Belgemen’in döneminde makam şoförlüğü yaptı.

Şimdi de emekli oldu.

Hiç düşündük mü? Üç farklı görüş, kişilik ve yapıdaki 3 farklı isimde tek bir kişiye güvendi.

Özel kalem, sekreterlik, makam şoförlüğü gibi yerler bir nevi bir ilçenin mahremiyetidir. O nedenle devlet kadrolarında hangi görüş ve partiden olursa olsun bunları seçme hakkı başkanlara, milletvekillerine verilmiştir. Günümüzde bile belli nüfusun üzerindeki ilçelerle birlikte illerde Başkanlara diledikleri kişiyi (Güvenlik soruşturmasını geçmesi kaydıyla ve İçişleri Bakanlığı’nın oluruyla) istisna-i kadrodan memur yapma hakkı verilmiştir.

Dolayısıyla burada da ben başkanın tercih etme hakkının olduğuna inanlardanım.

İki aday da doğru isim vs gibi bir iddiam olamaz bunların günahı da sevabı da Başkana ait.. 

Efendim sınıvla atansalarmış.

Şimdi başkan KPSS şartıyla Eskil’e iki kişi istedi ve atandı.

O zaman denilecek cümle, “Elin iyisinden, kendi kötün yeğdir. Eskil’de o kadar boşta insan varken dışarıdan adam aldı” denilmeyecek miydi acep?

Ne yani başkan atama şartı olarak, KPSS’de Eskilli olma şartı mı ekletecekti?

Dikkatimi çeken bir başka husus...

Eskil’de bir çok işveren tanıyorum, çalışacak adam bulamıyor.

Gidin, çiftliklere çardaklara ağzına kadar Afganlı dolu.

Yanlış anlaşılmasın gidin çardakta çiftlikte çalışın demiyorum o insanların tercihi beni ilgilendirmez.

Günümüzde hayvancılık üzerine ciddi teşvikler var işinizi kurma gayreti içinde olmak...

Burada da işte Başkanın yapacağı keşke o Dedikodu Lokali pardon Emekliler Lokali’ne döktüğü paraları bu memleketinin gençlerine koyun alıp dağıtsaydı, üretime katkı sağlasaydı. İstihdama teşvik verse.

Netice olarak, klasik bir söz vardır, “Başkanlar ekibiyle gelir, ekibiyle gider...” diye...

Seçimlerin üzerinden yaklaşık 2 sene geçti ve Başkan 2 personel alımı gerçekleştirdi.

Bence, bir başkanın 25 bin nüfuslu bir ilçede çalışacağı personeli seçme noktasında bu kadar da hakkı olmalı....

O tercihler doğru değilse siyaseten bedelini kendi ödeyecek. 

 

Bu yazı toplam 3182 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum