Sevgili Okurlar;

Bir süredir “Eskil’de Spor” adına olan gelişmeleri kaleme alıyorum ve bunu sizlerle her hafta paylaşmaya çalışıyorum. Bugün bu noktadan geriye baktığımda bu yazma serüvenimin başlangıç noktasının “Eskilgücüspor” olduğu siz değerli okurlarımın malumudur. Amatör takımımız Eskilgücüspor’un haberlerini yazarken ilçemizin spor alanındaki gelişmelerini de belirtmek amacı ile çıktığım bu köşe yazarlığı yolunda: “Eskil’de spor üzerine daha fazla ne yazılabilir?” diye düşünmedim değil. Futbola her Türk erkeği kadar benim de hatırı sayılır bir ilgim var. Öyle ki hem izlemekten hem oynamaktan hem de bu konuyu yazmaktan son derece keyif alıyorum. Çünkü inanırım ki; okurun bir yazıyı okuması için yazıyı yazanın “işin mutfağındaki kişi” olması şarttır. Ben de naçizane futbolun her alanında etkin olma gayreti içerisindeyim. Çünkü doğru okur fildişi kulelerinden yazanı değil, sahada bu havayı soluyanı ayırt edecek yetidedir.

Sporu geniş bir çerçevede değil de Eskil adına ele alıyor olmam, bunu Eskil’deki sporla sınırlı tutmam kalemimin sınırlarını haliyle ortaya koymakta. Nitekim Süper ligi veyahut profesyonel ligleri kaleme aldığım zaman -haftada değil, her gün yazsam bile- birçok konuyu teğet geçmiş olurum. Ancak spor her noktasına değinilmesi gereken çok kapsamlı bir olgudur. Eskil’de spor adına o kadar çok şey oldu ki zaten bırakın konu bulamamayı yazmakla yetiştiremediğim günlerim oldu. Spor bir kıvılcımdır ve bu kıvılcımın tüm alana yayılması “an” mahiyetinde bir zamanda bile mümkündür. Eskilgücüspor takımı ile başlayan bu kıvılcım, köyler ve yaylalar arası futbol turnuvası ile devam etti. Öyle ki oynayanı, izleyeni tabir yerindeyse sahaya akın etti. Yer yer taekwondo takımımızın başarıları da yer verirken, 75. Yıl Anadolu Lisesi Kız Futsal Takımımızın da başarılarını gözardı etmedik. Bunları acısıyla, tatlısıyla, heyecanıyla…hafızalarda bırakırken Eskil spora doydu mu? Elbette hayır! Spor bir yaşam biçimidir ve halkımız bu yaşam biçimini sevdi. Şimdi sırada bir başka heyecan olan, “voleybol turnuvası” var. Elbette futbol kadar ön plana çıkmış spor dalı değil ya da tadına tam varılmamış; ama en nihayetinde sporun her branşının ilçemiz adına büyük bir etkinlik olduğu kanaatindeyim.

Peki spora dair etkinlikler düzenlenirken her şey güllük gülüstanlık mı derseniz elbette öyle olmadığını üzülerek belirtmem gerekir. Örneğin Eskil Kaymakamlığı tarafından organize edilecek olan voleybol turnuvası, çeşitli sorunları da beraberinde getirdi. Turnuvada görev alacak hakemleri dışarıdan getirtmek epeyce külfetli olacağı için ilçemizde görev yapan “beden eğitim öğretmenlerimizin” hakemlik yapmaları istendi. Elbette mesai dışında çalışma gibi mecburiyetleri yok. Beden eğitimi öğretmenlerinin bir kısmının Aksaray’dan gidiş-geliş yaptığını ve Aksaray’da bazı okullarda nöbet tuttuklarını da varsayarsak onlar için biraz sancılı bir durum söz konusu. Bu zamana kadar yapılan çalışmalarda onların emeğini yadsımak mümkün değil. Ve dahil oldukları programlara güzellik kattıkları ve işi daha profesyonel hale getirdikleri de bir gerçek. Ben aynı fedakarlığı bu turnuvada da görme arzusu içerisindeyim. Belki oturup her birinin zaman şartlarına göre bir organizasyon hazırlayabiliriz. Bunu Eskilli biri olarak ilçem adına, öğretmenlerimizden rica ediyorum.

İnanıyorum ki aydın insanın dokunduğu yerde bahar bahçeler açar. Onlar bir öğrencinin bile hayatına dokunmuş olmaktan bile eminim son derece mutlu oluyorlar. Ve fedakar bir öğretmenin

insan hayatında sanmıyorum ki etkisi olmasın. Örnek olarak 75. Yıl Anadolu Lisesi Beden Eğitim Öğretmeni Mihman Altıntop ve Taekwondo Antrenörü Ömer Atuğ… Her ikisi de büyük bir fedakârlık göstererek Eskil adına, spor adına, öğrencilerden bir tanesinin bile geleceğini kurtarmak adına hiçbir fedakârlıktan kaçmıyor ve özverili şekilde çalışıyorlar. Yeri geliyor maddi yönüyle destek oluyorlar; yeri geliyor işlerine, eşlerine ve dostlarına bile zaman ayıramayarak öğrenciler ile ilgileniyorlar; antrenmanlarını yaptırıyorlar. Ne için? Kim için? Bir öğrencinin geleceğini kurtarmış olduğunda duyacakları manevi huzur için. Ancak biz de onlara hakkını teslim etmeliyiz. Biliyorum ki doğru yerden, doğru şekilde gelecek bir teşekkür bile onları fazlasıyla mutlu edecektir.

Son söz: Doğru zamanda, doğru kişilerle, doğru iş

Sevgiler…