Ak Parti’den mevcut 3 milletvekili yerini korudu.

MHP’de iki genç isim Kılıçarslan Ekin ve Tuğrul Karacaer ilk iki sırada yer alırken, Emekli Tabip Albay Rahim Aydın’da 3. sıradan aday oldu.

CHP ise iki dönem DYP’de vekillik görevi ifa eden Mahmut Öztürk ile seçmenin karşısına çıktı.

Olayın Eskil boyutun baktığımızda ne yazık ki Aksaray’ın en büyük ikinci ilçesi olan Eskil’in yine adı yok.

Erkin Koray’ın bir şarkısı vardı. “Erkin Koray Meyhane’de” diye. O şarkı ile ilgili kısım kasetin kapağında şu şekilde yer alıyordu …

Erkin Koray Meyhane’de (Zaten hiç çıkmadı ki)

Biz de bu ifadeyi Eskillileştirelim. Eskil’in adı yok (zaten hiç olmadı ki!)

Peki bundan sonra olur mu? Bence şu ortamda çok zor.

Eskil insanı arasında bir ikilik söylemi almış başını gidiyor.

Ama olayı sadece Necati Belgemen ve Şerafettin Meral boyutuna indirgemek büyük vebal olur. Sanki bu iki isim olmazsa Eskil’de her şey güllük gülistanlık!

İşte basit bir örnek vereceğim.

Konya’da yaşamamdan dolayı memleketten bir çok insanla karşılaşıyorum. Hayırdır ne geziyorsunuz dediğim de. Özellikle hali vakti yerinde olanlardan şu ifadeyi duyuyorum ve üzülüyorum. “Gübre ihtiyacı vardı, ilaç ihtiyacı vardı, tarımsal alet ihtiyacı vardı onun için geldim.”

Ya söylediğinin hepsi Eskil’de daha uygun fiyata satılıyor. Dediğimde ben Eskil’den alışveriş yapmam diye kestiriyor.

Olayın ilginç yanı bazı gözü açıklar tarafından memleketimizin imajının güzelleştiği Konya’da vadeli bir şey alamayanlar gidiyor harman, pancar, ayçiçeği ödemelerine alışverişi Eskil’de yapıyor.  O da yıllık faizlerin yüzde 5-6’lara indiği memlekette birkaç aylığına yüzde 50’lere varan fark ödüyor ne yazık ki.

Yani cebinde para olan Eskil’den daha hesaplı alabilecekken Konya’ya geliyor, vadeli alanda yıllık faiz oranının 10 katı kadar farkla alışverişini Eskil’den yapıyor.

Basit gibi bir durum gözükebilir ama bu bile memleket insanının bir birine olan mesafesini gösterebilir.

Her dönemde nerdeyse bağrından bir ismi Meclis’e gönderen Ortaköy’ün bu dönemde hemşerileri Kılıçarslan Ekin etrafında nasıl da toplanmaya başladıklarını duyuyoruz.

Peki bizden birisi aday olsa tepkimiz ne olurdu?

Ya Evet ben o adayımızı tanıyorum, çocukluğundan beri bilirim ama partisini sevmiyorum. (Burada parti fark etmiyor, kazanabilecek durumdaki üç partiden Ak Parti, MHP, CHP fark etmez.)

Ya evet desteklemeyi düşünürdüm ama son yerel seçimlerde onun babası Meral’ ya da Niyazi Alçay’ı desteklemişti de mi? O nedenle oy yok.

İl Genel Meclisi’nde bize destek vermediler, muhtarlık seçiminde bizi desteklememişlerdi, hatta bizim muhtar azasına oy vermemişti.

İyi çocuk ama bizim mahalleden değil.

İyi çocuk ama sülalesini sevmem hele bir akrabasının yürüyüşü var yarın bu vekil olsun onun önüne geçilmez o yüzden oy veremem türünden bahanaler artar ve inanın o parti Eskil’de alacağı oyu da alamaz.

Buna en somut örnek 1991 Seçimlerinde İsmet Gür ağabeyin en az oy aldığı yerlerden birisinin Eskil olması gösterilebilir.

Ha son örnek mi, Ön seçimde Mahir Güç Eskil’de niye birinci çıkmadı, Necip Çeçen’e neden destek verilmedi diye sitem edip kendilerini yoranlara tavsiyem.

Burası Eskil oy vermeyenlerin vardır mutlaka haklı bir gerekçesi!