Söz konusu haberde Eskil’de yağlık ayçiçek fiyatlarının Trakya bölgesine göre çok gerilerde olduğu kaydediliyordu.

O haberde, ayçiçeğin Eskil’de 1 Lira 10 Kuruş, Edirne’de ise 1 Lira 35 Kuruş olduğu belirtiliyordu.

Öte yandan işte çiftçinin merakla beklediği ayçiçeği hasadı başladı da bitiyor.

Son günlerde ham yağ fiyatlarında yüzde 15 gibi bir yükselme olmalı ki! Eskil’de 1 Lira 5 Kuruştan başlayan fiyatlar 20 gün gibi bir sürede 1 lira 25 kuruşa kadar yükseldi.

İşte son olarak, ayçiçek fiyatlarındaki bu durum bir kez daha gösterdi ki çiftçinin en büyük problemi örgütsüzlük.

Eskil’de de Türkiye ortalamasının çok altında piyasası açılan ve kapanmakta olan ayçiçeği sezonu da bunun en güzel göstergesi. Bu durum sadece Eskil’de değil Türkiye’nin her tarafında aynı.

Çiftçi, ürününü fedakarca yetiştirir tarlasında bir Liraya sattığı ürünü tekrar marketten almaya kalksa en az 3 Liraya alacaktır.

x        x        x        x        x        x        x        x        x        x        x        x        x
İşte hububat sezonu öncesi özellikle Eskil İlçe Tarım’ın çiçeği burnunda müdürünün dikkatini bir hususa çekmek için yoğun çaba gösterdim, yazı yazdım.

Eskil’deki biçer döverlerdeki düzensizlik konusunda…

Her sene Tarım Bakanlığı’nın biçer döverler için hazırladığı ücret listesi var. Sahi Eskil’de bugüne dek bu listeden haberi olan oldu mu?

Birçok çiftçi hala biçer döverlerin ürünlerini heba ettiğinden dert yanıyor. Bu konuyla ilgili neden hiç tedbir alınmıyor ve gerekli kontroller yapılmıyor?

Örneğin (Konya’da bildiğim kadarıyla sadece Meram Un almıyor) anlı şanlı un fabrikaları bin bir emekle çiftçinin yetiştirip ayağına kadar getirdiği ürünlerden hammaliye parası alıyor. Oysa günümüzde her şey otomatik yani bir düğmeye basmakla birlikte çiftçinin buğdayı istenilen siloya, adrese gönderilebiliyor oysa değirmencinin derdi hala hammaliye parası.
Neden bir çiftçi örgütü bu tür durumlara tepki göstermiyor. Çiftçinin madem temsilcisi odalar var o halde her durumda onların hakkının aranması gerekmez mi?

x        x        x        x        x        x        x        x        x        x        x        Bilinçsizlik hat safhada

Son dönemlerde çok güzel bir çalışma başlatıldı. Toprağını analiz eden üreticiye destek veriliyor. Peki analize dikkat eden kaç çiftçi var?
Hani tarladan toprak almaya üşenip, evinin bahçesinden toprak götürenler ya da yav bırak analizi mühendis ne bilirmiş at falan gübreni keyfine bak diyenler.

Ürününü bilimsel olarak seçen, yetiştiren, piyasaya sunan aramızda bir kişi varsa parmak kaldırsın.

Hala anızını yakan, kuruyan pınarlara, göllere rağmen suyu hovardaca kullanan çiftçilerin öncelikle kendisi bilimsellikten nasibini alması için çaba göstermeli.

Bu durumun bitirilmesi için  Tarım Bakanlığı’nın başlattığı tarım gönüllülerinde de ne yazık ki Eskil ve bölgesi gerektiği şekilde faydalanabilmiş değil.
Sahi bir de Ziraat Fakültelerimiz vardı de mi? Onları sahada görene aşk olsun.

Evet günümüzde üretici, yüksek gübre fiyatları başta olmak üzere her türlü zorluğun üstesinden gelerek evinin geçimini sağlamak için yoğun çaba gösteriyor, üretiyor, ürettiği ile ayakta duruyor. ancak en büyük eksiklik çiftçimizin gerçek manada örgütsüzlüğü.

Bu örgütlerdeki temsilciler gerçekten üretici olmalı, pancar, ayçiçeği, mısır, hububat eken, çiftçinin sorunlarını bilen ve derdi gerçekten çiftçinin sorunları olan ve yaptığı etkinlik ve faaliyetler ile onları bilimsel olarak çözme gayreti içinde çaba gösteren insanlardan oluşmalı.