Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Evlenilecek kadının özellikleri 1

Ebu Umame (r.a.) den: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Mümin, Allah’a takvadan sonra en ziyade saliha bir zevceden hayır görür. Böylesi bir kadına emretse itâat eder, ona baksa sevinç duyar. Kadınından ayrılıp uzak bir yere gitse hem kendi namusunu, hem de kocasının malını korur.[1]

 Evlenecek hanımın sırf güzelliğine değil, temiz ailenin kızı olmasına dikkat edilmelidir: Bu hususta Peygamber Efendimiz (a.s.): “Çöplükte biten gülden sakınınız.”[2] Denmektedir.

Çöplükte biten gülden maksat, kötü bir yerde yetişen güzel bir kadın demek­tir. Hz. Peygamber (s.a.v)’in bu benzetmesi fevkalade güzeldir. Maneviyatsız, kültürsüz ve görgüsüz bir aile ortamında yetişen güzel kız, çöplükte yetişen çiçek gibidir. Dışı güzel olmakla beraber iç güzellikten mahrum olduğu için aile hayatında pek çok çirkinliklere sebep olabilir.

Hz. Ömer (r.a.), kendisine çocuğun babası üzerindeki hakkını soran oğluna şu üç tavsiyede bulunur: “Temiz ve iyi ahlaklı bir anne seç, güzel bir isim koy, ona Kurân öğret.”[3]

Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor. Allah’ın Resûlü’ne soruldu: Kadınların hangisi daha hayırlıdır? Aleyhisselatü vesellem buyurdular ki: “Kocası kendisine baktığı zaman (güler yüzlü ve saygılı davranışıyla) onu hoşnut eden, efendisi emrettiği zaman (Allah’a ve Onun Peygamberine isyan vasfını taşımadıkça) itaat eden, kendisini arzuladığı zaman davetine icap eden, israf etmeyen ve yersiz istekte bulunmayan, efendisinden habersiz harcama yapmayan hanım (kadınların en hayırlısıdır).[4]

Güzel Olması

Abdullah İbni Amr'dan: Resulüllah (a.s.) buyurdular ki: “Güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin. Çünkü güzellikleri (kibir, gurur sebebiyle) onları alçaltacağından korkulur. Onlarla mal ve mülkleri sebebiyle de evlenmeyin, zira mal ve mülkün onları azdıracağından korkulur. Kadınlarla diyaneti esas alarak evlenin…” [5] Bu hadisten anladığımız, önce dini yönü ön planda tutarak tercih edilmesidir.

Yüz güzelliği de nikâh edilmesi is­tenilen kadında aranan bir sıfattır. Kadının güzel yüzlü oluşu sa­yesinde kocası başka felâketlerden korunmuş olur. Çünkü insanoğlunun tabiatı, çoğu zaman çirkin bir hatunla iktifa etmez. İnsanoğlunun tabiatı nasıl olur da çirkin yüzle iktifa eder? Denildi ki, güzel yaradılış ile güzel ahlâk çoğu zaman biri diğerinden ayrılmaz.

“Kadının dîni zayıf olduğu hâlde sadece güzelliğinden dolayı alınırsa bu durumda iyi değildir. [6] Zira çoğu zaman sadece kadının güzelliği, insanoğlunu kendisiyle evlenmeye iter. Ve onun dindar olup olmaması pek dikkate alınmaz. Bu nedenle ka­dın, sadece güzelliğinden dolayı nikâh edilmez, denilmiştir. Sevgi ve muhabbe­tin yüzde doksanı ahlaki ve manevi güzellikle peyda olması, güzelliğin manasına iltifat etmenin gerekliliğine delâlet etmektedir.

Peygamber Efendimiz, eşlerin arasında sevgi peyda eden sebeplerin gözetilmesini teşvik etmiştir. Bu sebeple de kendisiyle evlenmek istediği hanıma bakmayı Müslüman er­kekler için müstehab kılarak şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz bir kadınla evlenmek istediği zaman onunla evlenmesini teşvik edici özelliklerine bakabilirse baksın.”[7]

Bu hususta, Ebu Süleyman ed-Darani (rh.a.), sâdece dini güzelliği olan kadınlarla evlenme hususunda zühd (manevi olgunluk) vardır, demiştir.

Mâlik bin Dinar (k.s.) bir sohbetinde: Ey Müslümanlar! Herhangi biriniz öksüz bir kızla evlenip sevap almayı ne­den terk ediyor? Hâlbuki kişi, böyle bir kimse ile evlenirse ona yedirdiği ve giydirdiği zaman, o az olanı ile iktifa eder, onun nafakası hafif olur ki, buna rağ­men yapılmamaktadır. Bazı kimseler de dünyaya düşkün olanların kızlarını tercih ediyor, böylece karısı kötü arzu ve isteklerde bulunup bana şu şu şeyleri al giydir, diye israflara yönlendirir. Böylece o kişinin dünya ve ahiretinin mahvolmasına sebep olur.

Neşesini artıran ve güzelliğiyle zevk u sefasını tatmin eden bir hanı­mı olmadığı takdirde dininden korkan bir kimse, eş olarak edinmek is­tediği kadında güzelliği aramalıdır. Çünkü kişiye, helâl ile lezzetlenmesi dini hayatı için koruyucu bir kaledir.

K. SitteTerc ve Şerhi.17 C, S. 190. H, No: 582

[2] İhya. C. 2 S. No: 107 (Darekutni, El-İfradda. Bildirilen bir haberde.)

[3] Terbiyetü’l-Evlat, 1:38. (Kadın ve aile ilmihâli. Mehmet Paksu)

[4] Mişkatü’l-Mesabih H. No: 3272-Taç, c.2 s.283

[5] K. SitteTerc ve Şerhi.C. 17, Sh, 190. H, No: 583

[6] Buhârî, C,11 S. 5183 H, 28. Müslim, , İbni Mâce, Darimi C. 5 Sh. 10

[7] Hâkim, el-Müstedrek, 2: 165

Bu yazı toplam 2459 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.