Allah Teâlâ âyet-i kerimede, Müslüman anne ve babalara: “Ey îman edenler! (Beraberce İslâm’a uygun yaşayın da böylece) Kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu, yakıtı insanlar ve (yanıcı) taşlar olan ateşten koruyun...” buyurmaktadır. (Tahrim Sûresi, (66),  6.)

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) her hususta olduğu gibi mutlu bir evlilik için, kendi kızlarını evliliğe hazırlama hususunda, onlara nasihatlerde bulunmuş, evliliğe hazırlamış  ve anne babalara da bir örnek olmuştur.

Her anne ve baba, kız ve erkek evlatlarına İslam terbiyesini öğretmeli ve evlenme çağları geldiği zaman onları geciktirmeden münasibi ile evlendirmelidir.

Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: “Bir ebeveynin evladına karşı vazifelerinden biri de (evladı) yetiştiği zaman onu evlendirmektir”  (Hakim, Muharul-Hadis, S. No: 68) Başka bir haberde: “Oğullarınızı ve kızlarınızı evlendiriniz. Kızlarınıza altın ve gümüş takınız, yeni elbiseler giydiriniz, kendilerine rağbet edilsin, talip çıksın diye hediyeler veriniz.” buyurmuşlardır.

Kız çocukları; simaca ve ahlakça güzel, Müslüman ve mütedeyyin, her hususta doğru ve emin, yaşça dengi olan bir erkeğe verilmelidir. Bir  hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v): “Üç kızı olan bir kimse, onları güzel terbiye eder, hayırlı kimselere nikahlar ve onlara malca da ihsan ederse Cenneti kazanır.” buyurmuşlardır. (Buhari, Ebu Davud, Camiussağir, C. 2, S No: 160)

Anne ve babalar, kendileri örnek bir aile hayatı yaşayarak çocuklarına bu konuda iyi bir model olmanın yanında çocuklarını evlilik konusunda güzelce eğitmeli, gerekli bilgileri vermeli, böylece dünya sıkıntıları ve âhiret ateşinden korumalılar.

Evlilik ciddi bir müessesedir. Taraflara sorumluluklar yükler. Anne ve babaların çocuklarını evlendirmede dikkat edip göz önünde tutacakları esaslardan biri de evlenecek olan erkeğin yaşça kızdan büyük olmasıdır.

Kitaplarımızda kadının dört şeyde erkeğe uygun olmasının faydalı olacağı yazılıdır: yaş, boy, mal ve nesep. Bu dört şeyden “yaş”ın önemi büyüktür. Kadının daima efendisini aile reisi olarak tanıyıp itâatli olması, meşrû olan emirlerini gerektiği şekilde yapması ve onu küçük görmemesi için erkeğin kadından yaşça büyük olması gerekir.

Evinin efendisi ve hanımı olmak başlı başına bir sanattır. Elbette herkes sanatkâr olamaz; ancak bu yolda gayret sarf etmek gerekir. Aksi durumda aile “mutlu bir yuva”ya dönüşemez. Bu konuda öncelikle anne ve babalar olmak üzere toplumun eğitimi için gayret sarf eden öncü insanlara büyük görevler düşmektedir.

Günümüzde evlilikle ilgili seminerler veren uzmanlar var. Mümkün olduğunca bu tür seminerlerden istifade edilmeli, bu konuda yazılmış kitaplar okunmalı, ehil insanlardan evlilik adap ve erkânı öğrenilmeye çalışılmalıdır. 

Eskiden büyüklerimiz, evlenecek kız veya erkeği imtihan ederler, otuz iki farzı bilmeyenlerin dini nikâhlarını kıymazlardı. Anne babalar da damat adaylarına; inanç olarak İman esaslarını, ameli yönden de İslâm’ın şartlarının olup olmadığını araştırırlar, ayrıca evlilikle alakalı sorumluluklarını öğrenmeden kız vermezler, oğullarına da kız almazlardı. Ama şimdilerde bu kussal görevlerden ziyade dünyalıklar ön planda tutulduğundan dolayı evliliklerin iyi gitmediğini görüyoıruz ve boşanmalarında hat safaya çıktığını yapılan anketler ve kendi aileler arasında hakemlik yaptığımızdan dolayı haberdarız. Birçok aileleri de barıştırıp evlilikteki huzursuzlukları tesbit edip yeniden bilgilendirerek, mutlu bir yuvaya kavuşmalarına vesile oluyoruz, Allah’a hamdolsun. Yalnız bu çalışmaları yapan kaç kişi ve kaç kuruluş var buda sorgulanmalı. Müslümanlar bu hususu dert edinmeyince, ehil olmayan müesseseler bu işlere kalkışıp ekranlar önünde bu işi yapmaya , bu tamamen yanlıştır, çünkü aile sırlarıyla korunur ve mahremlerinin hanesi dışında konuşulmasına kesinlikle fırsat vermez. Zaten aile sırları ifşa odlumu, artık  insanlar içinde rahat edilemez ve geçmişin hataları kolay kolay unutulamaz.

İşte bu kötü durumlara düşmemek için, biz anne ve babalar, evlilikle ilgili âyet ve hadîs-i şerifler ışığında, evlâtlarımızı yetiştirmeden evlendirmemeliyiz. Bu hususu ihmal eden aileler ve evlatları evlilik boyu sıkıntı ve huzursuzluklar içinde kalabiliyorlar.

Bizim aile ve gençlere tavsiyemiz; Boşanmaların olmaması ve çocukların anne-baba sağken yetim kalmamaları için: Evlilik yolculuğuna azık ve kaylık almadan çıkmasınlar. Allah’a emanet olun.