Gençler niçin cinayet işler 2

Bilgisayar klavyesinde en fazla kullanılan tuşun bir süre sonra çalışmaması gibi, beyin de savunma mekanizması olarak olaylara tepki vermez. Bu tip çocuklar anti sosyal kişilik özellikleri sergiler. Tipik olarak bunların nabızları yavaştır ve duygusal duyarlılıkları çok zayıftır. Bunların en belirgin özellikleri empati (bir kimsenin kendisini başka birisi ile veya bu kimsenin davranışları ile yakın olarak görmesi) yoksunluğu ve çevrelerindeki dünyaya hiç ilgi göstermemeleridir. Çoğunluğu hayvanlara eziyet eder. Ayrıca bu çocuklar cezalandırıldıkları zaman tepkisiz kalır. Bunlar acı duymaz; hiçbir şey onları heyecanlandırmaz; bilinç düzeyleri çok sığdır. Düşmanca, tepkisel ve saldırgan davranış şekli hepsinin ortak noktasıdır. Sürekli kendilerine haksızlık edildiği iddiasındadırlar.

        Çocuğa yeterli ilgi göstermeyen anne babalar da tacizci anne babalar kadar zararlıdır. İçine kapanık, çocuklarını ihmal eden pasif anne babaların çocuklarının duyguları güdük kalır, sağlıklı bir şekilde gelişmez. Ancak bu noktada bir konuyu netleştirmekte fayda vardır. Çocuklarına yeterince ilgi göstermeyen her anne babanın çocuğu mutlaka şiddete yatkın olmaz. Ancak şiddete eğilimli bir bebek, ailesi tarafından ihmal edilirse ortaya trajik bir durum çıkabilir. Perry, ihmalin beynin korteks tabakasının gelişimini engellediğini ortaya çıkarttı. Korteks, aidiyet ve bağlanma duygularını kontrol eder.

        Bu ihmal edilmiş, yeterince ilgi görmemiş çocuklar kendi psikolojik yapılarına uygun bir ideoloji arayışı içindedir. Kendilerini aşağılanmış ve dışlanmış hisseden bu çocuklar pop kültüründe aradıkları pek çok şeyi bulurlar. Doom isimli bilgisayar oyunları, Rammstein'in müziği bunların başında gelir. Geçmişe bir göz atarsak bu ideallerin genellikle erkekleri hedef aldığı görülür. İşte bu nedenle Columbine Lisesi'nde cinayetleri Maryler veya Julialar değil Andrewlar ve Dylanlar işliyor. Harvard Halk Sağlığı Fakültesi'nden Deborah Prothrow Smith şu açıklamayı yapıyor:''Bugün suç işleyen gençlerin yüzde 25'i kız. TV programlarındaki Zeyna veya Power Ranger tiplemeleri kızları da şiddetin içine çekiyor. Bugüne dek kızların erkekler kadar şiddete başvurmaması iki nedenden kaynaklanıyor. Birincisi dışlanan ve aşağılanan kızlar, öfke duyacaklarına, duygularını içlerine gömmeyi tercih ederler. Ancak bu gidişle ikinci şiddet dalgası kızları ve küçücük çocukları da içine çekecek. Küçük çocukların ölüm olgusunu bir oyun olarak değerlendirmeleri bu gidişatı hızlandırıyor. Çevremiz duygusal yönden aç çocuklarla dolu. Doğal olarak bu çocukların hepsi cinayet işlemeyecek. Ancak fırsatını buldukları anda, adam öldürmekten çekinmeyecek bir nesil yetiştiriyoruz.''

        Anti sosyal kişilik bozukluğunda genetik yapının rolü çok büyük olmasa da önemli. Çocuğun nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiğine bağlı olarak bu genetik yapı ön plana çıkar veya önemini yitirir. Cornell Üniversitesi'nden James Garbarino bu konudaki görüşlerini şöyle dile getiriyor:''Sinirlilik, düşünmeden hareket etme, hiperaktivite ve duyarsızlık gibi özelliklerin sorumlusu genetik yapıdır. Kucaklanmaya, sevilmeye karşı kayıtsız bir bebek kendi haline bırakılırsa bu özellikleri kök salarak ortaya duygusuz, şiddete eğilimli bir yetişkin çıkar. Ancak ebeveyn çocuğa normalin üzerinde ilgi gösterir, sevgi gösterilerine devam ederse çocuğun beyni ve dolayısıyla davranışları olumlu yönde değişir. Davranışlar beyin ile deneyimler arasındaki diyalogun bir sonucudur.''

Bu yazı toplam 1691 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum