İlhami İnceöz
LAF Ü GÜZAF
LAF Ü GÜZAF
Rind-i aşkız hâsılı Nefî-i bîpervâ gibi
Âşinâya âşinâ bîgâneye bigâneyiz (Nefî)
Avcı, ava giden demek, gidip avını yakalayan, öldürmeye çalışan. Avlanmaya her giden avcı mıdır?
Ava gidip de eli boş dönmeyendir avcı. Karnını, gözünü, avcunu doyurmaya giden. Avcı! Sen neden eli boşsun?
Avcının tüfeği ne işe yarar bilir misin? Uzaktan, uzaktaki hedefleri vurur. Uzak, bedeninden bir santim dahi olsa ayrık olana denir. Yakın, bedenle bir, kalple bir olana. Ya da onların gölgesine dek yaklaşmış bulunana, yakın denir.
Ördek? Avdır. Avcının esiri değil, avcının tüfeğinin esiridir. Tüfeğe esirdir çünkü avcı peşinden koşsa da yetişemez. Ama tüfeğin saçmaları avcıdan da, ördekten de hızlı koşar ve yakalar. Ama tüfek de, avcı kadar düşünemez. Avcı düşünür, tüfek eylemler. Av, sadece mevzudur!
Avcı, tüfek ve ördek... Avcı, ilham ve gerçek… Hangisi sensin?
&&&&&&
Yazmaya dair:
*Yazının büyüsü söner, gerçekler karşısında hayatın büyülü, sıcak, doyumsuz, sevgi dolu anlarının bir köpük misali yavaş yavaş söndüğü gibi.
*’’Erdem kısa konuşur, kötülük hiç durmadan saçmalar.’’ Der, Antisthenes! Erdemle yüklenmezse kalemden akan satırlar, saçmalıktan öteye gidemez. Ve yine ona göre, ‘’Sana karşı çıkan birini, sen de ona karşı çıkarak değil, onu aydınlatarak susturabilirsin. Bir deliyi, sen de delirerek, iyileştiremezsin demekle aynıdır bu.’’ Fikirleri anlatmak, açıklamak için yazı elzemdir. Yazmak, bunun için kullanılırsa belki çok işe yarar!
*Üzerinden yıllar geçmesine gerek yoktur yazılanların, zaman küçücük bir el değse onlara yeter! Yazı sizi kendine çekmez, siz yazıyı okurken, eskiliğinden ya da ağırlığından, zihninize çekemezsiniz.
*Fikirlerinize tahammül edemiyorsanız yazamazsınız, yazdıysanız da okuyamazsınız, dolayısıyla yazının size tahammülü de sınırlıdır. O tahammülü gereksiz uzatmalar aşar!
*Kendinizi çok öne çıkarmışsanız kelimeler düşman gibi vurur sizin benliğinizin kusurlarını, orta yere. Çok gizlemişseniz de sırıtır, sanki sizin olmayan kelimeler misafirliğe gelmiş gibi oturur, satırlarınızda. Yabancı oldukları bellidir, işim bitse de kalkıp gitsem havasında kalırlar.
*Yazının büyüsü söner, doğru ve düzgün kullanamadıysanız düşünme sanatını, düşündürme sanatıyla da desteklemediyseniz satırlarınızdaki fikirlerinizi, içtenlik sanatında fazla ümitlenmeyin. Çok yorulmayacaktır bu cümleleri okuyanlar. Şöyle bir gülüp geçeni olan fıkralar gibi, ‘’hımm!’’ denilip bir kenara konulan özge fikirler, yeni cümleler gibi, büyüsü tez kaybolur gider. Sonrasında, kendinizin kendinize okuduğu satırlar gibi, sessizce gelir gider izleriniz. Boşa atılmış mermiler gibi sesleriniz, fikirleriniz, kelimeleriniz asla, zamanda iz bırakmaz.
*Yazının büyüsü, bazen sizin sayenizde söner! Bazen anlattıklarınız çok şatafatlı ya da aykırı olsun istersiniz ama cümlelere yüklediğiniz ya da doldurduğunuz düşünceler, zihinlere erişmek yolunda, yerin dibinden dahi çıkamaz. Gerçeğe de ermez, günışığına da!
Okuyucuya erişebilir ama okuyucudan öteye gidemez. Yazıldığı yer de, yalnızlığıyla kala kalır! Öyle derindedir ki düşüncelerinizin anlattıkları, yazanı bilse bile, okuyan kimseler bir tek tanıdık ya da gerçek anlam yükleyemez. Anlaşılmamanın ağlarını zihninde öre öre tamamlamaya çabalasa da, eline geçen sadece hâz vermeyen ‘’bu nedir?’’ şaşkınlığı olur.
*İki katlı ip kopmaz der Sümer atasözü. Yazıya, hikmet ile gerçeği yüklersen, ömrü uzun olacaktır. Yazanın ömründen de, uzun!
Sokrates der ki, ‘’Mum yanmıyorsa, yaşamıyor demektir. Yandığı anda, tek derdi aydın ölmektir.’’ Yazılar, insanları o aydınlığa taşıyan mumlardır… Elinde mum taşıyan, muma özenmelidir. O mum, Hakikat ışıltılarıyla, bilgi ve tecrübe yanında, dilin sönmez parıltılarıyla süslenmelidir.
Yine son bir örnek, cahillerden bir topluluk Diyojen’e ‘’ne ile beslendiğini’’ sorar. O da: ‘’Sizin muaf tutulduğunuzla!’’ Der. Ne ile muaf tutulduklarını sorduklarında ise: ‘’Hikmetle!’’ Der. Hikmet herkesin erişemediği zirvelerdendir… Hikmet’i bulunmayan yazılar, laf ü güzaftır!
Her yazar bir sahaf / her okur bir sarraftır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.