Bu anlamda Rabbimiz dünyada birçok güzelliği, kusursuz yaratılışı, insana haz verecek nimetleri yaratmışken, bir yandan da kirliliği, eksiklikleri, acizlikleri yaratmıştır. Örneğin insanın vücut yapısını ve estetiğini incelediğimizde, karşımıza bir olağanüstülük çıkar. Kusursuz işleyen bir sistem ve hayran bırakan bir sanat. Ancak Rabbimiz tüm bu güzelliklerin yanında insanda acizlikleri de yaratarak, dilediğini yaratmaya kadir olduğunu göstermektedir. Bu eksiklerden bazıları hastalıklar, yaşlılık ve ölümdür.

İnsan eksikliklerle imtihan olduğu gibi güzelliklerle de imtihan olmaktadır. Örneğin zenginlik, gençlik, güzellik, saygınlık, ün hepsi Rabbimiz’in yarattığı imtihan konularındandır. Samimi olarak Allah’a inanan kulların yapması gereken, bu nimetlerden ötürü sürekli şükür içinde olmak ve Allah’ı anıp, yüceltmektir. Yine insan fakirlik, acizlik, hastalık, fiziki eksiklerle de denenmektedir. İnsan bunların da Rabbinden olduğunu bilmeli, imtihan olduğunu unutup, isyankar bir tavır içerisine girmemelidir.

…Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)

Allah’ı çokça zikreden insanlar için her iki imtihan şekli de güzeldir. Çünkü ikisi de Allah’tan gelmektedir ve müminin hayrına yaratılmışlardır. Örneğin zor bir hastalığa yakalanmış bir mümin, bunun Allah’tan bir deneme olduğunu bilip, güzel bir sabır gösterirse, bu zorluk kendisine kolaylaşır. Ve Allah’ın sevdiği bir ahlakla karşılık verdiği için ahiretteki ecrini arttırır. Yine mümin bir kişinin de malında eksilmeler meydana gelebilir. Ancak samimi inananlar mallarını Allah yolunda kullandıklarından bu onlar için bir kayıp değildir. Allah ahirette en güzellerini nasip etmek için dünyada bu nimetinden eksiltmeler yaparak imtihan etmektedir. Bunun şuurunda olan mümin için zor gibi görünen bu olay da güzelliğe dönüşür.

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)

Allah’ın zikrinden uzak yaşayan insanlar için imtihanlar bir anlam ifade etmemektedir. Bundan dolayı bir zorlukla imtihan edildiklerinde bunu çirkin olarak karşılamakta, isyankar bir tavır takınmaktadırlar. Yine bolluk, rahatlık, güzellik gibi nimetlerle imtihan olduklarında ise bunları verenin Allah olduğunu unutup, nankörlük etmektedirler. Bu yüzden güzel olarak gördükleri, hevasını yaptıkları nimetler ahirette azap olarak geri dönecektir. Rabbimiz bir ayetinde malından Allah yolunda kullanmayan ve dünyada zevki için çalışan kullarının ahiretteki durumlarını şöyle haber vermiştir:

Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve:) "İşte bu, kendiniz için yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın" (denilecek). (Tevbe Suresi, 35)

Tüm bu imtihan konuları, insanın düşünmesi ve Rabbine yönelmesi için yaratılmıştır. Allah sonsuz ilmi ile dünyada yarattığı her detayla kullarını imtihan etmektedir. Karşımıza çıkan her olay bir imtihandır aslında.

Allah’a kalplerinde derin bir sevgi duymayan insanlar, Kuran’dan ve yaratılış hikmetlerinden haberdar olmadıklarından, yaşadıkları olaylara başka bir pencereden bakarlar. Olaylardaki hikmetleri, detayları ve sanatı göremezler. Bundan dolayı hemen hüzünlenmeye, sıkıntı yaşamaya, bunalıma girmeye eğilimli bir ruh halleri vardır. İman edenler ise kaderi ve her şeyin bir hayırla yaratıldığını bildiklerinden huzurlu ve neşelidirler. Güzel ahlak gösterdikleri takdirde Allah’ın sevgisini kazanabilmenin ve cennette girebilmenin özlemi içerisindedirler.