Nilgün Güney

Nilgün Güney

Hatalarımızdan ders almak için vijdanımızı maksimum kullanmalıyız

Hatalarımızdan ders almak için vijdanımızı maksimum kullanmalıyız

En yakın arkadaşının ölümüne tanık olması, yaşadığı şiddetli bir depremin yaşattığı hisler yada hayatını tamamen değiştirmesine vesilen olan bir söz, bir tavır insanın unutamayacağı olaylardandır. Ve bu olaylar insanın hayatında önemli bir yer eder. İnsan ara ara bunları düşünür ve hayatına bir yön verir, dersler çıkarır.

Bazen insanın yaşadığı küçük olaylar da hayatında yer eder. Örneğin; soğuk bir günde üzerini ince giyinip zatürreye yakalanan insan, kendine söz verir ve daha çok dikkatli olacağına dair kararlar alır. Yada uykusuna dikkat etmeyip, gece yarılarına kadar çalışıp, ertesi günü verimli geçiremeyen bir insan bir daha uykusuz kalmamaya dikkat edebilir. Ancak insan o kadar acizdir ki, yaşadığı olay ister büyük olsun ister küçük, kendine tekrarlardığı ve söz verdiği bu olayları unutur ve aynı hataya yine düşebilir. Hatta insan aynı hataya defalarca düşer ve defalarca bir daha aynı hataya düşmeyeceğine dair kararlar alabilir.

Burada sorun insanın yaşadığı olaylardan yeterince ibret almaması ve dikkatini bu konuya yoğunlaştırmamasıdır. Bu olaylar insanın tecrübe edinmesi ve bir daha bu gibi olaylara karşı daha dikkatli olması için yaratılmıştır. İnsan aynı hatayı yapmama konusunda kararlı davranmazsa, hata yapma olasılığı artacaktır.

Konuyu daha iyi anlamak için şöyle bir örnek verebiliriz; etrafınız uçurumlarla çevrili olsa ve siz ömrünüz boyunca burada yaşamak zorunda kalsanız, uçurumun varlığını ömrünüz boyunca bir an bile aklınızdan çıkarmaz, düşmemek için son derece açık şuurlu davranmaya çalışırdınız. Tedbirler alır, bir anlık unutkanlığa düşmemeye çalışırdınız. Böyle bir durumda size uçrumun bir kere hatırlatılması yeterli olacaktır. Siz bunu bir daha Allah’ın dilemesi dışında asla unutmazsınız.

Elbette insan acizdir, unutmaya çok yatkındır. Ancak insan kendisine veya çevresine zarar veren bir durumu tekrarlamamak için gayret içerisinde olmalıdır. Bunu Allah rızası için yapmalıdır. İnsan Allah’ın hoşnutluğunu esas aldığında bu konuda gevşek davranması mümkün değildir. Eğer gevşekliğe düşüyorsa ahlakını sorgulamalıdır. Eksik yönlerini teşhis etmeli, bir an önce düzeltmeye gayret etmelidir.

İnsan tüm çabasına rağmen sonucu Allah’ın yaratacağını da unutmamalıdır. Bazen insan gerçekten önemsediği halde sürekli aynı hataya düşüyor da olabilir. Bu insan Allah katında sorumlu olmayadabilir. Rabbimiz sonsuz merhametinden ötürü sürekli kullarına çıkış yolu gösteren, affedici olandır. Müslümanlar hatalarından, acizliklerinden dolayı Allah’a sığınmalı bağışlanma dilemelidirler.

“Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim Mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara Suresi, 286)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi