Hayırlı Koca
Allah Resûlünün mübarek ashabından Hz. Ebu Hüreyre (r.anh) anlatıyor: Resûlüllah (a.s.)'tan ateşe insanları en çok atan şeyin ne olduğu soruldu. O da "ağız ve ferç!" buyurdular. Cennet’e insanların girmesine vesile en çok olan şeyin sorulması üzerine de " takva ve güzel ahlak!" buyurdular."
Anlatılır ki, bir defasında adamın biri, Hattâboğlu Hz. Ömer (r.a.)'e, hanımından şikâyet etmek üzere gelmişti. Fakat kapıya geldiği bir sırada Hz. Ömer’in hanımı Ümmü Gülsümün de Hz. Ömer'e bağırıp çağırmakta olduğunu duydu. Hanımının kendisine bağırıp çağırmasına rağmen Hz. Ömer’in hiç sesi çıkmıyordu. Bunun üzerine adam kendi kendine şöyle dedi: Ben, Hz. Ömer (r.a.)’e hanımımdan şikâyetçi olmaya gelmiştim; fakat benim başımdaki bu dert, Hattâboğlu Hz. Ömer’in başında da varmış!
Ve adam, şikâyet etmekten vazgeçer, şikâyette bulunmadan evine doğru yöneldi. Ancak, Hattâboğlu Hz. Ömer onu görmüştü. Kendisini çağırdı ve ona ne istediğini sordu. Adam, hanımımdan size şikâyetçi olmaya gelmiştim. Fakat biraz önce hanımınızın size söylediklerini işitince bundan vazgeçtim dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer kendisine şunları söyledi: Onun benim üzerimde birtakım hakları var. Onun için, söylediklerine aldırış etmiyorum. Onun benim üzrimde şu sebeplerle hakları şunlardır:
· O, ateşle benim aramda bir perde vazifesi görüyor. Kalbim (ve nefsim) onunla haramdan (zinadan ve benzeri hatalardan) uzaklaşır ve sakin olur. Onun sayesinde harama düşmekten kurtuluyorum.
· O, benim hazinedarımdır. Çünkü ben evimden ayrılınca evimi, malımı-mülkümü ve eşyamı bekliyor, koruyor.
· O, benim çamaşırcımdır, elbiselerimi yıkar.
· O çocuğumun sütanası ve bakıcısıdır.
· O, benim ekmeğimi yapar, yemeğimi pişirir, evimin diğer işlerini görür.
Hz. Ömer’in bu sözleri üzerine adam dedi ki: Bunlar aynen benim için de geçerlidir. Aynı hizmetleri benim hanımım da yapıyor. Sen hoş gördükten sonra ben de hoş görürüm, dedi ve oradan ayrıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.