Hekimlik, sadece bir meslek değil; ömür boyu süren, hatta kişinin vefatından sonra bile hayırla anılmaya devam eden en şerefli, en mesuliyetli sanatıdır. Çünkü hekim, insan hayatına dokunan, insana emanet edilen emanete sahip çıkan kişidir.

Doktor ile hekim tanımı arasında ince ama çok kıymetli bir fark vardır.
Doktor, tıp eğitimi almış kişidir.
Hekim ise doktora ek olarak hikmet vasfını taşıyan kişidir.

Peki hikmet nedir?
Bazen kelimelerle izah edemediğimiz ama gönlümüzde doğan ilhamdır.
Bazen hastasının hâlini sezmek, tahlil sonuçlarından önce yüzündeki ifadeden teşhisi hissetmektir.
Ebe, hemşire, tüm sağlık çalışanlarının kendi niyeti ve gayretiyle hastaya faydalı olmayı seçmesidir.

Hekim, sadece tedavi eden değil; insanın ruhunu, kalbini ve bedenini bir bütün olarak okuyabilendir. Bu yüzden bazı doktorları “Benim için doktordan fazlası” diye ayırırız. Yanında durmanın bile insana şifa verdiğini hissettiğimiz kişiler vardır. Sözleri azdır ama tesiri çoktur. Hekim, gönlüne ferahlık veren, insanı teslimiyete götüren kişidir.

İblis de bilgiliydi ancak kibri onu mahvetti.
İnsanın zekâsı da bilgisi de yeterli değildir; hekimliği kıymetli yapan, Şâfî ismine mazhar olma niyeti ve gönlüdür.
Her yetenekli cerrah hekim olamaz; çünkü hekimlik sadece bilgi değil, hikmet ve gönül işidir.

Bugünün Dünyasında Hekimliğin Zorluğu

Ne yazık ki öyle bir çağdayız ki; kötülüğün sesi iyiliğin sesinden daha yüksek çıkıyor. Her ay aidat ödemek zorunda bırakılan bir kurumdan (Türk Tabipler Birliği) terörle ilgili skandallar çıkabiliyor; askerine iftira atanlar olabiliyor. Bu da mesleğin itibarına gölge düşürüyor.

Bir yanda yeni doğan bebeklere zarar veren çeteler,
Bir yanda çocuk istismarına karışmış doktor haberleri,
Bir yanda meslek mensupları arasındaki kibir, narsisizm ve mobbing…

Son yıllarda kötülükler hızlıca tırmanıyor. Ses çıkaranlar susturuluyor, gerçekten insanı ruh–nefs–beden bütünlüğü içinde iyileştirmeye çalışan hekimler yalnız bırakılıyor. Ne millet sahip çıkıyor ne devlet.

Peki Dünya Sağlık Örgütü kimdir? Amerikan psikiyatri sisteminin dayattığı normlar nelerdir?
Bugün sağlık politikalarının büyük kısmını belirleyen bu kurumlar gerçekten insanın sağlık bütünlüğünü mü gözetiyor? Yoksa dünyanın her yerinde aynı kalıbı dayatan, insanı sadece biyolojik bir varlık gibi gören bir anlayışı mı yayıyor? Bu soruların cevaplarını toplumun sorgulaması gerekir.

Gerçek Hekimlik, Mesleği Aşan Bir Hakikat Taşıyıcılığıdır

Hekim, insanı sadece beden olarak görmez.
Hekim, iyileştirmeye gönül koyar.
Hekim, merhametini bilgiyle birleştirir.
Hekim, hikmeti teşhis kadar kıymetli bilir.
Hekim, Allah’ın Şâfî ismine mazhar olmanın sorumluluğunu taşır.

Bugün kötülüğün sesinin çok çıktığı bir dönemde, gerçek hekimlerin sesi kısılmasın diye toplumun da devletin de bilinçli olması şarttır. Çünkü hekimlik; en kıymetli, en insani ve en ilahi mesleklerden biridir.

Gerçek hekimlik, sadece tedavi değil;
gönle dokunmak, insanı insana emanet bilmek ve hakkı gözetmektir.