Mevlüt Keskin

Mevlüt Keskin

Hepimiz birer şampiyonuz!

Hepimiz birer şampiyonuz!

Konu başlığı “Bölgemizdeki su kaynaklarını kurutma projesi

Tabi insan mantığına biraz ters geldiği için yarışmaya şöyle bir de çıkış noktası bulalım. Konya ve Aksaray bölgesindeki sulak alanlarda sinek türemektedir bu da insan sağlığına zarar vermektedir. O nedenle haydi şehirlisi ve köylüsü ile sulak alanları kurutalım. Çorbada sizin de tuzunuz olsun. Vereceğiniz katkı ile el ele susuz ve sineksiz bir memlekete kavuşalım!

Evet, köylüler ve devlet el ele verir projenin kırsal boyutunu geliştirir. Bunun için suya en fazla ihtiyaç duyan bitkiler pancar, yonca ekimi teşvik edilir ve söz konusu bölgeye şeker fabrikaları kurulur.

Şehirliler boş durur mu?

Şehirlilerde, “Bulduğumuz alanlara çim ekelim. Biz de böylece köylülerden bir adım geride kalmayız üzerimize düşeni fazlası ile yaparız. Rakibimiz köylüler hakkını vererek belki pancarı, yoncayı yılda 10-12 defa sularlar ama bizim çimimiz de yabana atılmaz yılda en az 40-50 defa sulamak gerek.”

Ve aradan geçen 30 yıllık sürede Rahmetli Barış Manço’nun Adam Olacak Çocuk yarışmasında her çocuğun sağ elinden tutup, kolunu havaya kaldırarak şampiyon şampiyon nidaları ile söylediği gibi aslında hepimiz birer şampiyonuz kendinizle övünebilirsiniz.

Evet her insanın hayatında zaten bir şampiyonluk vardır. O şampiyonluk ile dünyaya ilk adımı atıyoruz. Su kaynaklarının yok olması için kendimizle yarışarak ikinci şampiyonluğumuzu adeta tescil ediyoruz.

İşte meşhur Akşehir Gölü kurudu, Eskil bölgesinde Eşmekaya sazlığı, Eskil’den Tuzgölü’ne kadar doğal yaban hayatına ev sahipliği yapan gözleri, pınarları ile söz konusu sulak alan kurudu. Bölgemizdeki zemin suyu da 30 metre çekildi.

Ancak, günümüzde su kaynaklarının bu kadar azalmasına rağmen yukarıda ifade ettiğim gibi sanki uzun soluklu bir yarışta en çok suyu kim heba edecek yarışındayız.

İşte Ramazan Ayında Ağustos sıcağının yoğun olduğu günlerde susuzluğun ağırlığını en derin şekilde hissettiğimiz o anlarda bir yudum su için dünyaları vermeye razı olmuyor muyuz? Çok değil şöyle birkaç sene sonra acaba bir bardak suya muhtaç duruma gelirsek o suyu israf ettiğimiz günleri çok arayacağız.

Eline hortumu alıp sıcak yaz günlerinde akşama kadar su ile adeta oyun oynayan bir bina görevlisi vardı. Bir gün dayanamadım “Ya kardeşim günahtır, niye suyu bu kadar israf ediyorsun” diye kendisine şöyle hafiften bir uyarı yapınca hemen şak diye cevabı yapıştırdı.

“O da ne demek canım Allah’ın rahmeti biter mi, suyu verecek Allah”

Halbuki dinimizin konuya bakış açısı bir hadisi şerifle özetlenebilir "Akıp giden bir nehirde abdest alsanız bile suyu israf etmeyiniz"

Önceki yıllarda sanayide çalışan bir arkadaşım bir gün işyerlerine gelen ve eli yağ içinde kalan bir Fransız’ın elini yıkarken suyu ne kadar intizamlı kullandığını hayret içinde anlatıyordu.

Biz de öyle duyarlı insanlar yok mu elbette var. “Harcadığımı her yudum su da torunlarımın, çocuklarımın muhtemel yaşayacağı susuzluğu düşünüyorum ve duş alırken bile suyu kovaya doldurup öyle kullanıyorum” diyenler....

Evet yarın çok geç olabilir o nedenle lütfen bir yudum suyu bile israf etmeden kullanalım.

Günün sözü

 “Hiç kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece teyit edilmektir.” JOHN STEİNBECK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mevlüt Keskin Arşivi