Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

İnsanoğlu ve imtihan!

İnsanoğlu ve imtihan!

Dünya bir imtihan yeri olduğu için insanın beşer yönü ile ademlik yönü birbiriyle çatışma halindedir. Bu çatışmada bir yönü galip gelir. Beşerlik yönüne ağırlık verenler, âdemlik yönüne galip gelirler: Ancak bu galibiyet onları hayvanlardan daha aşağıya düşürür. Âdemlik yönüne ağırlık verenler, meleklerden üstün olurlar. Müslüman, âdemlik yönüne ağırlık vererek imtihanı kazanmaya çalışır.

“Ey Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman ile geçmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Ey Rabbimiz, şüphesiz Sen çok şefkatli, engin merhamet sahibisin.” (Haşr, 59/10) Bu dua, Müslümanların kalbinde yer etmesi gereken bir duadır. “Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma.” (Haşr, 59/10) Eş ve komşumuza, meslektaşlarımıza; bir vakfa, derneğe, teşkilata üye olan kardeşlerimize karşı kalplerimizde kin, nefret ve düşmanlık bırakma. Dualar, ancak böyle pratiğe taşınır.

İnsan; Allah’ın yaratmış olduğu en güzel varlık. Yeryüzüne halife olarak gönderilmiş. Ama, ya gazaba uğrayanlardan olmuş veyahut sapıtanların içinde yer almış. Gerçek kimliğini öğrenmek için insanı yakinen tanımamız gerekir.
İnsan nedir dersek? İnsan: ‘Üns’ ve ‘Nesy’ kelimelerinden meydana gelmiş bir isimdir.
Üns: Yakınlık, alışkanlık, ahbaplık, arkadaşlık, dostluk gibi manalara gelir. Bu yönüyle insan, kendini yaratan Rabbine karşı ünsiyet halinde olduğu gibi, başkaları ile de yakınlık, ahbaplık, arkadaşlık kurar.
Nesy: Unutan manasınadır, insan aynı zamanda unutma özelliği de olan bir varlıktır.
Bu sözcüklerin bir araya gelmesiyle insan kelimesi ortaya çıkar.
Razi Tefsirinde: “İnsan söz verdi, verdiği sözü unuttu. İlk unutan da ilk insandır. Unuttuğu için insan denilmiştir...”
Ayrıca insan yaratılışı yönüyle iki kısımdan meydana gelmiştir:
1- Beşeri yönü,
2- Ademlik yönü.
Beşer olarak İnsan: İnsanın dış görünüşünü anlatan bir sözcüktür. İnsan gözle görüldüğü için beşer olarak tarif edilir. Cinlere gözle görülemediği için cin ismi verilmiştir. Hayvanı, ağacı, eşyayı tanırken dış özellikleriyle tanırız. İnsanı da şekline bakarak diğer varlıklardan ayırırız. İşte, insanın farklı olan bu yönüne beşer denilmiştir. Beşeri yönü, topraktan yaratılmıştır. Ve insan beşeriyet yönüyle, aynı zamanda dünyalık yönünü ortaya koymuştur.
Âdem olarak insan: Allah’ın yarattığı insana beşerlik yönünün yanında ademlik yönünü de koymasıdır. İnsan hem beşer, hem âdemdir. Beşerlik yönü topraktan, âdemlik yönü ise Allah’ın üfürdüğü ruhtandır.
İnsanı, bir başka, yönüyle tanıyalım:
“İnsan çok aceleci yaratılmıştır...” (Enbiya, 21/37)
“İnsan hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.” (Mearic, 170/9)
“İnsan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.” (Adiyat, 100/6)
“İnsan zayıf bir varlıktır...” (Fussilet, 41/49)
“İnsan Rabbine karşı az şükreder.” (Sebe, 34/13)
“İnsan cimridir...” (İsra, 17/l00)
Bunlar gibi nice ayetler vardır ki insanın olumsuz yönlerini zikreder. Dünya bir imtihan yeri olduğu için insanın beşer yönü ile ademlik yönü birbiriyle çatışma halindedir. Bu çatışmada bir yönü galip gelir. Beşerlik yönüne ağırlık verenler, ademlik yönüne galip gelirler: Ancak bu galibiyet onları hayvanlardan daha aşağıya düşürür. Ademlik yönüne ağırlık verenler, meleklerden üstün olurlar. Müslüman, ademlik yönüne ağırlık vererek imtihanı kazanmaya çalışır. Biz, insanı kısmen de olsa anlamışsak, aynı ölçülerle, kendimizi tartabiliriz. İnsan olarak ağırlık yönümüz beşerlik midir, ademlik midir? Bunlardan hangisi ağır geliyorsa biri diğerine hükmeder. Eğer beşer yönümüz bize hükmediyorsa, bizim kimin hâkimiyeti altında yaşadığımız belli olur. Yok, âdem yönümüz bize hükmediyorsa, bize hükmeden, bizi yaratan Allah (cc)’ın emirleri ve hükümleri demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Büyük Arşivi