Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Kadının kocasını razı etmesi

Kadının kocasını razı etmesi

 

 "Nefsim kudret elinde olan Zât-ı Zü’l celâl'e yemin ederim ki, bir erkek hanımını yatağa davet ettiğinde kadın imtinâ edip gelmezse,  kocası ondan râzı oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gazap ederler.''[1]

Bir başka rivâyette şöyle denmiştir: "Erkek, kadınını yatağına çağırır, kadın da gelmeye yanaşmaz, erkek öfkelenmiş olarak sabahlarsa melekler sabaha kadar -bir rivâyette yatağa gelinceye kadar- kadına lânet okurlar.''[2]

Bir diğer rivâyette ise: "Kadın küskünlükle kocasının yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler ona lânet ederler" denmiştir.[3] Ailedeki huzursuzlukların bir çoğu küskünlükle başlıyor. Bunun neticesinde lanete uğramaya vesile oluyor, bundan sonra da eşlerden biri en ufak kusur işlese çok büyütülerek kavgalara dönüşmektedir. Ayrıca birbirine küsen eşler aylarca, senelerce aynı evde kalıyor ama aynı odada kalamıyorlar, böylece birbirlerinden soğuyorlar, sonuç olarak ta aile yuvasının dağılmasına kadar gidebiliyor.

Yine Ebu Hüreyre (r.anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dendi, hangi kadın daha hayırlıdır?'' "Kocası bakınca onu sürura gark eden, emredince itâat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhâlefet etmeyen kadın!" diye cevap verdi."[4]

 

2.     Kadın Kocasının izni Olmadan Nafile İbadet Yapabilir mi?

Ebu Sa'id (r.anh) anlatıyor: "Safvân İbnu Muattâl (r.anh)'ın hanımı, yanında Safvân da bulunduğu bir anda Resûlüllah (a.s.)'a gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü, namaz kıldığım zaman kocam beni dövüyor, oruç tuttuğum zaman da orucumu bozduruyor, güneş doğuncaya kadar da sabah namazı kılmıyor!'' dedi. Resûlüllah (a.s.), hanımının bu söyledikleri hakkında Safvân'a sordu. Safvân: "Ey Allah'ın Resûlü! "Namaz kıldığım zaman dövüyor '' sözüne gelince, o zaman (bir rekatta uzun) iki süre okuyor. Hâlbuki ben bunu yasakladım'' dedi. Resûlüllah kadına: "İnsanlara tek surenin okunması yeterlidir '' buyurdu. Safvân devam etti: "Oruç tuttuğum zaman bozduruyor '' sözüne gelince, "Hanımım oruç tutup duruyor. Ben gencim, hep sabredemiyorum." dedi. Resûlüllah (a.s.): "Bir kadın kocasının izni olmadan (nafile) oruç tutamaz!'' buyurdular. Safvân devamla: "Güneş doğuncaya kadar sabah namazı kılmadığım sözüne gelince, biz (gece) çalışan bir âileyiz, bunu herkes biliyor. (Sabaha yakın yatınca) güneş doğuncaya kadar uyanamıyoruz'' diye açıklama yaptı. Resûlüllah (a.s.): "Ey Safvân, uyanınca namazını kıl!" buyurdular."[5]



 


[1]     K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 280. H, No: 3

[2]     K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 281. H, No: 4

[3]     K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 281. H, No: 5

[4]     K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 283. H, No: 6

[5]     K. SitteTerc ve Şerhi.C. 9, Sh, 285. H, No: 8

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Şükrü Başarıkan Arşivi