Şamil Horuluoğlu

Şamil Horuluoğlu

Kıbrıs’ta Osmanlı İdaresi

Kıbrıs’ta Osmanlı İdaresi

Bu tarihte adada çok az sayıda Ortadoks Rum vardı.

Çünkü Venedikliler Katolik idi ve Ortadoks Kiliselerine yaşama hakkı tanımıyordu. Osmanlı İmparatorluğu Ortodokslara serbest kilise kurma ve gelişme imkanı sağladı.

Böylece adada Ortadoks Kilisesi gelişti ve Katolik Kilisesi etkinliğini kaybetti. Osmanlılar Kıbrıs’ı fethettiği zaman ada nüfusu 150.000 idi. Sefere katılan askerlerden 30.000 i adaya yerleşti. Ayrıca çıkarılan bir ferman ile Karaman, İçel, Darende, Niğde, Kayseri, Zülkadriye, Bozok, Alaiye,Teke ve Manavgat’tan toplam 5720 hane Kıbrıs’a göç ettirildi ve Kıbrıs Beylerbeylik yapılarak bu eyalete Baf, Magosa ve Girne Sancakları ile birlikte Alaiye,Tarsus, İçel, Zülkadriye, Sis ve Trablus Sancakbeyleri bağlandı. 1878-1923 Dönemi 1878 yılında Ruslar Kars, Ardahan, Posof ve Artvin’i işgal ettiler.

Bunun üzerine İngiltere Osmanlı İmparatorluğunu Ruslar’a karşı korumak için Kıbrıs’ın kendisine kiralanmasını istedi. Osmanlı İmparatorluğu 1914 yılında Almanya’nın yanında savaşa girince adayı İngiltere tek taraflı ilhak etti. 1923 yılında Lozan Antlaşması ile (Md.23) adanın İngiltere’ye bırakılmasını kabul etti. Antlaşmada yer alan bir madde ile adanın statüsünde meydana gelecek değişikliklerde söz sahibi oldu. Ayrıca 2 yıl süre ile adadaki Türkler’e Türkiye’ye göç etme ve Türk vatandaşı olma hakkı tanındı. Bu sürede çok sayıda Türk Türkiye’ye göç etti. Kalanlar ise İngiliz idaresine girdi.

1923-1960 Dönemi Bu dönemde İngilizlerin baskıları ve Rumların tedhiş eylemleri yılları oldu. 1923 yılında oluşturulan yasama meclisi 9 Rum, 3 Türk ve 6 da İngiliz Hükümeti tarafından atanan 18 üyeden meydana geliyordu.

1925 de bu haksızlık meclisi 12 Rum, 9 İngiliz ve 3 Türk üyeden oluşturuldu. Buna rağmen Rumlar ENOSİS’i gerçekleştirmek için ilk isyanlarını 1931 yılında gerçekleştirdiler. Bunun üzerine meclis feshedildi.

1933 yılında 4 Rum, 1 Türk üyeden oluşan Danışma Meclisi kuruldu. Bundan sonra Rumlar’ın ENOSİS (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) için çalışmaları hızlandı. 1950 yıllarında Yunanistan’ın öncülüğünde Self-Determinasyon hakkını kullanmak için BM’e başvurdular, reddedildi. Rumlar ENOSİS’i gerçekleştirmek için 1 Nisan 1955 te EOKA terör örgütünü kurdular ve İngilizlerle birlikte kanlı cinayetlere başladılar.

Makarios ve Grivas’ın önderliğindeki bu örgütün amacı; İngiltere’yi adadan atmayı ve sonra Türkleri katlederek ENOSİS’i gerçekleştirmekti. Buna karşı Türkler de kendilerini koruma ve ENOSİS’e engel olmak için VOLKAN Teşkilatını, daha sonra da 1 Ağustos 1958 de TMT(Türk Mukavemet Teşkilatını) kurdu. 1963-1974 Dönemi 21 Aralık 1963 tarihinde “AKRİDAS PLANI” uygulamaya koyan Rumlar, saldırılarına 25 Aralık 1963 tarihinde Türk savaş uçaklarının ihtar uçuşuna kadar devam ettiler. İlk saldırılarda sadece Lefkoşe’de 92 Türk öldürüldü.

Yaralıların sayısı 146 idi. Rumlar 26 Aralık’ta ilk büyük katliamlarını Ayvasıl’da gerçekleştirdiler. 1 Ocak 1964 tarihinde Makarios Garanti Anlaşmasını tek taraflı iptal ettiğini açıkladı. Bu dönemde 103 Türk köyü katliamdan kurtulmak için büyük Türk köylerine göç etti. Rumlar 6 Ağustos 1964 tarihinde bir avuç üniversite öğrencisi mücahit ile Erenköylü mücahitlerin savunduğu Erenköy’e Grivas komutasındaki üstün kuvvetlerle taarruza geçtiler. Bu taarruzlar THK’nın 9 Ağustos 1964 tarihinde yaptığı ilk müdahale ile püskürtüldü ve Rumlar ateşi kesmek zorunda kaldı. Bu muharebede Yzb. Cengiz Topel’in uçağı düştü, Cengiz Topel şehit oldu.

24 Şubat 1964 Ruslarla bir Anlaşma yapan Makarios, turist taşıma maskesi altında adaya silah taşıdı. Ve 5000 kişilik bir ordu kurdu. Saldırılar şiddetlenince TBMM, gerektiğinde Kıbrıs’a müdahale kararı aldı. BM Güvenlik Konseyi ise adaya Barış Gücü gönderme kararı aldı ve ilk Barış Gücü 14 Mart 1964 günü adaya geldi. Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi kuruldu ve çeşitli kesintilerle 1974 yılına kadar sürecek olan toplumlar arası görüşmeler ile çözüm aranmaya başlandı. Makarios 1967-1974 de Türklere ekonomik baskılar uyguladı ve göçe zorladı. EOKA’cıları durdurdukları yoktu.

Yunan Cuntası da ENOSİS için Makarios ile aynı fikirde değildi, darbe yaparak EOKA’cı Nikos Sampson’u başa geçirdiler. Nikos Sampson Cumhurbaşkanı oldu. Kıbrıs Cumhuriyetinin Anayasasını kaldıran Nikos Sampson’a karşı Türkiye 20 Temmuz 1974 tarihinde Barış Harekâtını başlattı. Kıbrıs; 1974’ten beri devamlı Rumlarla aramızdaki sorunları uluslararası müzakerelerle Türkiye’nin çözmesi için abi rolünü oynamasını ve ona sahip çıkmasını istemiştir. Ve Türkiye her zaman Kıbrıs Türkünün yanında olmuştur. Bunun neticesinde uluslararası anlaşmalardan olan ve Annan Planı diye geçen BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın sunduğu bir barış anlaşması masaya yatırmıştır.Bunu Türkler olumlu karşılamış fakat;Rumlar bu anlaşmaya olumsuz bakmıştır.

Annan Planı Annan Planınca kurulmak istenen Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti için önerilen bayrak üst kısmı mavi, ortası sarı, alt kısmı kırmızı olarak düşünülmüş… Annan Planı, Türk ve Rum kesimi halinde bölünmüş Kıbrıs adasının bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öngören Birleşmiş Milletler planıdır. Plan Kıbrıs adasının İngiliz üstleri bölgesi haricinde kalan kısımlarının bağımsız ve federal bir devlet olacak şekilde birleştirilmesini öngörüyordu. Plan gereğince üçte biri Türklerden oluşacaktı, devlet bakanlığı ve başbakanlık makamları on ayda bir Türkler ve Rumlar arasında değişecekti. Nisan 2004’te KKTC ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminde yapılan referandumlar ile oylamaya sunulan plan, Türk tarafından % 65 kabul gördüğü halde Rum oylarının % 66sı ret şeklinde olduğundan hayata geçirilememiştir. Gerçi bu plan Türklerin tamamının olurunu almaması ve bazı eksikleri olmasına rağmen, Türklerce kötünün iyisi sayılır. Sözün özüne gelmek icap ederse; Kıbrıs’ın haklı davasını her platformda tanıtan, savunan kurumlara ve kişilere ihtiyacımız zaruri olup bunların desteklenmesi gerekir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği de bunlarda birisi olarak protokol de görülmemesi ve eksikliği vatandaş olarak bizi üzüyor, gözlerimiz o yöneticileri arıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şamil Horuluoğlu Arşivi