Nilgün Güney

Nilgün Güney

Peygamberimizin Sünnetlerine Uymak

Peygamberimizin Sünnetlerine Uymak

Merhamet sahibi Allah, bütün insanlara dini daha iyi anlayabilmeleri için peygamberler ve elçiler göndermiştir. Her peygamber ve elçi Allah’ın emirlerini harfiyen yerine getirir ve insanlara da bu emirleri tebliğ eder. Allah bir ayetinde peygamberlere tabi olmak gerektiğini şöyle emreder:

"Kim Resûl’e itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine koruyucu göndermedik." (Nisa Suresi, 80)

Hz. Muhammed (s.a.v.) de diğer tüm peygamberler gibi görevini gereği gibi yerine getirmiştir. Allah bir ayetinde Peygamber Efendimiz için şöyle buyurmuştur: "Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya Suresi, 107) Allah’ın rahmet olarak gönderdiği Peygamber’e itaatsizlik etmek haşa Allah’a itaatsizlik etmek anlamına gelecektir. Bu nedenle iman sahiplerinin en önemli görevlerinden birisi de Peygamber’e itaat ve saygı göstermektir.

Allah Peygamber’e elçilik görevini yerine getirmesini şöyle buyurur: "ey bürünüp örtünen kalk ve uyar" Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in yolunda ilerleyen her Müslüman’ın da inkarcılar ile mücadele etmesi ve Allah’ın dinini tebliğ etmesi gerekmektedir.

"Ey Peygamber, kafirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!.. (Tevbe Suresi, 73)

Yüce Allah Birçok Kuran ayeti ile Peygamber’in ve yanında yer alan iman sahiplerinin mücadele vermesi gerektiğini bildirmiştir.

“Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir mücadele ver.’’ (Furkan Suresi, 52)

"Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.’’ (Maide Suresi, 67)

Bütün iman eden samimi müminlerin, Peygamberimiz (sav)'in sünnetine uyarak Kuran ahlakını insanlara anlatmaları gerekir. Bu, Allah'ın hoşnut olacağı ve karşılığında insanları rahmeti ve cenneti ile müjdelediği bir görevdir. Peygamberimiz (sav), Müslümanlara bu sünnetine uymalarını şöyle bildirir:

"Benim tebliğ ettiklerimi, beni görenler (şahid olanlar) görmeyenlere tebliğ etsin, duyursun." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 398)

Peygamber Efendimiz’in döneminde olduğu gibi her dönemde asılsız bahaneler ile mücadeleden kaçan insanlar olmuştur. Bu bir ayette şöyle anlatılır:

"Onlara: "Gelin, Allah'ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, ‘Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik’ dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir.’’ (Ali İmran Suresi, 167)

Allah’ın kutlu elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in mücadele etmeye çağırdığı insanlar "bu sıcakta biz çıkamayız" ya da "evimiz açıkta" gibi geçersiz bahaneler öne sürerek mücadeleden kaçmışlardır. Oysa samimi olan insan yalnızca kendisinin ya da ailesinin çıkarlarını değil Müslüman aleminin çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. Yüce Allah bu tavrın bir münafıklık alameti olduğunu bildirerek insanları bu konuda uyarır.

Günümüzde de milyonlarca Müslüman insan zor şartlar altında hayatlarını sürdürmek için çaba göstermektedir. Müslüman ülkelerin bir araya gelmesi ve kardeşlerine sahip çıkmaları durumunda bütün bu kargaşa ve bozgunculuk sona erecektir. Zira ilk olarak şeytanın insanlar üzerindeki etkisi bozulmalı, bunun için fikri bir mücadele verilmelidir.

Kuran insanlara üzerinde öğüt almaları ve hayata geçirerek güzel bir ahlak sürmeleri için indirilmiş kutlu bir Kitap’tır.  Kuran’da insanlara yeryüzünden fitne ve bozgunculuk kalkıncaya kadar mücadele içinde olmalarını emretmektedir.

“De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlünden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.’’ (Tevbe Suresi, 24)

Allah’a samimi bir kalple bağlı olan her mümin Kuran’ı çok güzel okumalı ve anlamalı bunun yanında da Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in sünnetleri ile Allah’ın dinini ayakta tutmak için mücadele vermelidir. Yüce Allah, Kendi yolunda giden müminlerin her zaman koruyucusu ve yardımcısıdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nilgün Güney Arşivi