Telefonum saatlerce susmadı desem yeri var. Konu gözaltına alınan belediye başkanları ve çalışanları. En kötü duygu olsa gerek. Sabahın erken saatlerinde apar topar evinden alınıyorsun. Eviniz işyeriniz aranıyor. Bilgisayarına telefonuna el konuluyor. Gizlilik diye bir kavram ortada kalmıyor. Hele birde halka mal olmuş bir isimseniz Televizyonlarda ana haber bültenlerindesiniz. Herkes sizden bahsediyor. Sizin suçsuz olduğunuza inananlar inanmasına inanıyor, ama birde sizi tanımayanlar varsa. Ya düşmanlarınız. Allah hiçbir kimseyi böyle sıkıntılı bir duruma düşürmesin. Bireysel suçlama ile karşı karşıya kalmak bir bakıma toplumsal suçlamadan daha iyidir. En azından kişiyi ilgilendirir. Bir kişi gözüyle yargılanırsınız. Fakat kamusal bir suçlama ortaya çıktığı zaman, vay halinize. Eşmekaya belediye başkanı Mustafa Gazi Eşmekaya geçtiğimiz günlerde bu sıkıntıların hepsini yaşadı. Toplumun “Bizi bu kişi yönetsin” dediği isim bu sıkıntıların hepsiyle karşıkarşıya kaldı. Kendisini ziyaret ettiğimizde çektiği sıkıntılar gözlerinden okunuyordu. Tek tesellisi kendisinin temiz olması, üzerine atılan suçlamalarının asılsız olmasıydı. Zaten Eskil halkıda olsun, Eşmekaya halkıda olsun başkanın suçsuz olduğuna inanıyorlardı. Ne yazık ki ortada çamur at izin kalsın durumu var. Suçlu veya suçsuz bir kişinin sabahın erken saatlerinde apar topar evinden alınarak götürülmesi kulağa hiç hoş gelmiyor. Tabi olayın hukuki boyutu nasıldır bilmeyiz ama, ahlaki boyut açısından sabahın erken saatlerinde çocuklarınızın karşısında bir suçlamayla götürülmek peş hoş olmasa gerek. Gazi Eşmekaya siyasi olduğu için durumu çıkıp basın yayın organlarında anlatabiliyor, ya 657'ye tabi devlet memurları ne yapsın? Aynı gün gözaltına alınan onlarca memur vardı. Onların içinden suçsuz olanlar suçsuz olduklarını nasıl anlatsınlar? Ben burda  kişileri aklama gibi bir girişim içerisinde değilim. Kişinin suçlu olup olmadığına bireyle değil hukuk karar verir. Hukuk Gazi Eşmekaya'yı suçsuz bulmuşsa o kişi suçsuzdur.