Mutlu Eskilli

Mutlu Eskilli

Sosyal Medyada Kul Hakları

Sosyal Medyada Kul Hakları

Günümüzde sosyal medya en büyük hakem oldu!

Asacağımızı orada asıyor, keseceğimizi orada kesiyoruz.

Gobbels’in her yalanın mutlaka bir inanı çıkar hesabı.

Paylaşım ne kadar saçma ve kul hakkıyla bezenirse bezensin mutlaka bir beğeneni ve altına yorum yazanı oluyor.

Madem bu cenahta bu kadar sazan var, artık birileri için ciddi rant kapısı haline geldi.

Sosyal medyaya yazdığımız her kelime yaptığımız her paylaşım bize ceza olarak dönebiliyor.

Öyle ki daha geçen hafta Ankara’daki bir cinayet haberini paylaştı diye Eskil’den bir hemşerimizden istenen bedel 9 Bin TL.

Bir diğeri siyasi bir paylaşımın altına yazdığı yorumdan dolayı ödediği bedel 6 Bin 500 TL.

Hz. Ali’nin buyurduğu, “Söz Sizin Ağzınızda Olduğu Sürece Sizin Esirinizdir . Söz Ağızdan Çıktıktan Sonra Siz Onun Esiri Olursunuz.” ifadesinin zamaneye yansımış hali.

Sosyal medyada yazdığınız iki kelimenin aylarca esiri olabilirsiniz.

Adam çıkıyor sosyal medyada saydırıyor...

Bilmem tarlasından birisi geçmiş ya da başka mevzu yaşadığı kişiye aklına gelenleri yazıyor....

Ana, bacı-kız, beşikteki çocuk aklınıza ne gelirse hakaretler...

Alttaki yorumlar, “Hayırdır gardaşım, seni kim kızdırdı kral...” vs.

Oysa bir sorunun varsa git söz konusu kişiyle hallet.

Kadın hem bizim dinimizde hem de milletimizde kutsaldır.

Ama sen git, mazlumun sülalesindeki bütün kadınlara en ağır hakareti et. Altına da bir diğeri yorum yazıyor, “Yapabileceğim bir şey var mı?”

“Var” derse sahi böyle bir durumda ne yapacaksın?

Nasıl yardımcı olmayı düşünüyorsun?

Siyasi, sanatçı, sporcu ve tanınmış kişilerle ilgili bazı uyanıklar bir paylaşımda bulunuyor. Binlerce insan aslına bakmadan-düşünmeden paylaşıyor, eleştiriyor.

Yüzde 90’ının adına sosyal medyada böyle bir hesap olduğunun haberi yok.

Harmancının haberi yok serçe bir birini yer bitirir! Hesabı.

En galiz küfürleri saydır....

Ondan sonra mahkemenin yolu görünüyor. Al dertsiz-tasasız başına belayı.

İş burada bitmiyor bir de bunun öbür dünyası var.

Milli Gazete’den Abdülaziz Kıranşal’ın bu konuya ilişkin yazdığı makale çok şey anlatıyor;

İnternet ve sosyal medya platformlarında bir başkası ile ilgili hoşa gitmeyecek şekilde yaptığımız paylaşımlar, gıybet, koğuculuk, küfürlü ve müstehcen konuşmalar, telif hakkı olan çeşitli eserleri ve programları izinsiz indirmek, aldatmak, kandırmak, hile yapmak, hakaret içeren yorumlar yazmak, küçük düşürücü tweetler atmak, başkasının gizli bilgilerini araştırmak, izinsiz bir başkasının internet geçmişini ve maillerini incelemek, suizanda bulunmak, başkalarının izlemesinden hoşlanmayacağı videolarını paylaşmak ve izlemek omuzlarımızda üstesinden gelinmesi zor kul hakkı birikimleri oluşturacaktır.

Normalde nüfusu beş yüz kişiyi geçmeyen küçük bir köyde yaşadığımız halde bu saydığımız sosyal medya davranışlardan her hangi biri sayesinde internet aracılığı ile hiç tanımadığımız ve görmediğimiz milyonlarca insanın kul hakkını üzerimizde taşıyabiliriz. İbadetlerine dikkat eden, içki, kumar, zina gibi büyük günahlardan uzak durmaya gayret eden bir Müslüman olduğumuz halde kıyamet günü internet ve sosyal medya aracılığı ile aldığımız kul hakları yüzünden Efendimiz’in (s.a.s) bahsettiği kıyamet gününde namaz, oruç ve zekat gibi ibadetlerle Allah’ın huzuruna gelen ancak gıybet, hakaret, iftira gibi kul haklarına dikkat etmedikleri için sevapları hak sahiplerine verilip onların günahlarını üstlenerek cehenneme atılan müflislerden olma riskini taşıdığımızı unutmayalım.

Sosyal medyada insanların birbirlerine aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadelerle hitap etmesi, insanları zor durumda bırakacak fotoğraf ve videoların bir anda paylaşım rekorları kırması, sahte profillerle, takma isimlerle tahkir edici, aşağılayıcı yorumların yazılması, sevmediği birinin fotoğrafı üzerine küçük düşürücü ifadeler yazılması gibi birçok uygulama internet ortamında büyük kul haklarını da beraberinde getirmektedir. 

Daha vahim olanı sosyal medya ve internet aracılığı ile dini değerler, şahsiyetler, kurumlar ve isimlerin bile ağza alınmayacak sözlerle alaya alınması ve tahkir edilmesidir. İlmi ağırlığı olan akademisyenlerin yada tarikat ve tasavvuf ehli insanların, dini kıyafet ve isimlerin, çeşitli ilim adamlarının, birçok dini kavramın sanal ortamda nasıl alay konusu edildiğine bugün üzülerek şahitlik etmekteyiz.

Bugün sosyal medyada paylaşım ve izlenme rekorları kıran videoların daha çok şîve farklılıkları, sakarlık ve kaza anları, düşme görüntüleri, beceriksizlik durumları gibi videolardan oluşması ve bu videoların “koptum gülmekten”, “şimdi çatlayacağım”, “Allah kimseyi bu hale düşürmesin” gibi başlıklarla çekici hale getirilmesi bu durumun en bariz göstergelerindendir.

Unutmayalım, yarın kıyamette sadece bu videolardaki insanların “Bu görüntü benden izinsiz yayınlandı ve benimle alay edildi, sen de buna ortak oldun ve yaydın.” demesi bile bizim cehenneme doğru ciddi bir mesafe kat etmemize neden olacaktır. Bunun çok abartılı bir yorum olduğunu düşünüyorsanız sizin veya sevdiklerinizin uygun olmayan bir görüntüsünün internette paylaşım rekorları kırdığını ve ertesi gün sokağa nasıl çıkacağınızı düşünerek idrak edebilirsiniz. Ya da kıyamet günü cehennemin dehşetini görünce sizinle alay edenlere “canınız sağ olsun mu?” dersiniz yoksa “Ya Rabbi bunlardan hakkımızı al, karşılığında günahlarımızı onlara yükle mi?” dersiniz, bunu bir düşünelim isterseniz. Kul hakkı gasbı, normal hayatta hangi sonucu doğurur ise sanal ortamda da aynı sonucu doğurur. Bu nedenle bu günah, internet ortamında da aynı günahtır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mutlu Eskilli Arşivi