Yazık garip çiftçim hiçbir zaman yüzü gülmeyecek.

Bir yandan yağışlar az gider ürün rekoltesi düşük çıkarken, diğer taraftan da sattığı ürünün parasını alamadığı gibi, üstüne birde ceza yazılır. Ne yapsın garibim her şey üst üste geliyor. Geçtiğimiz haftalarda ürün desteklemelerini alamayan çiftçilerimizin sıkıntısını dile getirmiştik. İsmi lazım değil firmasına satılan ürünlerin karşılığı desteklemeler ödenmediği gibi, geriye dönük ödemeleri geri tahsil edilecek ve o firmaya ürün veren çiftçi 5 yıl destekleme alamayacaktık. Bu durumda 180 çiftçinin desteklemesine el konulduğu gibi, hali hazırda 70 çiftçi adayı daha var.

Durum kasa içinde ki birkaç çürük elma yüzünden pazarcının elmaları satamaması gibi bir şey.

Birkaç kişinin yaptığı hata nedeniyle gerçek ürününü satan çiftçide mağdur edilmiş durumda. Rivayet odur ki, ilçemizde bir komisyon kuruluyor. Adına “Tarım Komisyonu” diyelim. Komisyon şu anda mağdur edilen çiftçilerimizin durumunun görüşüldüğü komisyonda karar alıyor. Alınan karar ne kadar etkiledi bilinmez ama, şu anda desteklerini alamayan çiftçilerimiz soluğu mahkemede almış durumda. Ne yapsın bir masrafta buradan çıktı garibime.

Bir bakarsın kantar gider, bir şekilde kurtulur,

pancara kota gelir, ondan kurtulur,

 ayçiçeğini sel basar, ondan kurtulur,

yağış olmaz rekolte düşer, ondan kurtulur,

destekleme cezası yer, ondan kurtulur,

kuyusuna ruhsat alamaz, ondan kurtulur,

Medaş’a bulaşır, ondan kurtulur,

sular hızla çekilir, ondan kurtulur,

suyuna kota uygulanır.

Doktorlar şanslı grev yapar, öğretmen şanslı görev bırakır,

Peki çiftçim ne yapsın? Grev yapsa aç kalacak, görev bıraksa ürün yanacak.

Lütfen artık birilerinin çiftçiye el uzatması gerekir. Oldu bittiye getirmek çözüm değil. Önemli olan o duruma gelmeden önce çözüm bulmak. Çıkıp “Benim çiftçim haksızlığa uğruyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Çiftçi gerçekten İsmi Lazım Değil’e ürününü satmıştır” diyebilecek birilerinin olması gerekir.

Ey çiftçim bak bir etrafına öyle birileri var mı?

Eğer yoksa, “ Yan Ağla Dön Ağla”