Parka beş dakika oturmanız yeterlidir, Ne için Evet diyeceğiz ?sorusunu duymamıza . Geri kalan zamanı da sorunun cevabı için ayırıyorsunuz. Peki bu sorunun cevabını soruyu soran kadar soruya maruz kalanda biliyor mu?  Yaptığım küçük bir araştırma sonucunda ilçemizde bulunan 10 kişiden 7 sinin referanduma neden gidildiğinden haberi bile yok. Referandum hakkında görüşlerini sorduğum kişiler eğer Ak Partiliyse hep bir ağızdan sözleşmiş gibi, “ tabiî ki EVET” diyor, eğer karşıt görüşlü bir siyasi partiliyse, cevap “ tabiî ki HAYIR” oluyor.  Peki sevgili dostlarım bu durumda yapılacak olan bir referandum ne kadar sağlıklı ve demokratik olabilir. Halk 12 Eylül günü sandığa gideceğini biliyor, fakat ne için sandığa gideceğini bilmiyor. Halkın %70’inin çiftçilikle uğraştığı bir ilçede vatandaşın çoğunluğu ne doğru dürüst gazete okuyor, nede televizyonun karşısına geçip haber dinliyor. Her şey sadece kulaktan dolma bilgilerden ibaret.  “Ben A  Partiliyim, benim genel başkanım EVET dememizi istiyor. O ne derse doğrudur. O her şeyin daha iyisini bilir”. Veya ben B. Partiliyim, benim başkanım daha iyisini bilir. Ne diyorsa doğrudur. Ben onun yolundan giderim.” Bu şekilde düşünen bir kişi sadece hürriyetini kısıtlamaktan başka bir şey yapmıyor. Eğer ortada bir seçim varsa, seçim öncesinde iyi bir araştırma yapmalıyız. Ne için seçim yapıyoruz?. Getirisi nedir, götürüsü nedir? Bize ne kazandıracak?, Ne kaybettirecek? Bunun önce iç muhasebesini kendimizde yapmalıyız. Ondan sonra farklı görüşlerle kıyaslamamız gerekir. 12 Eylülde A partiye yada B partiye oy değil ülke için kritik kararlardan birisine oy vereceğiz. Bunu da kulaktan dolma bilgilerle oylamamız hiçte sağlıklı değil.