Nilgün Güney

Nilgün Güney

Bütün canlılar Allah'a tesbih eder

Bütün canlılar Allah'a tesbih eder

Evrende tüm canlılar, Rabbimizin yeryüzünde kendilerine uygun gördüğü şekilde yaşam sürerler. Ve hepsi Allah'ı tesbih eder, O'nu yüceltirler. Deniz derinliklerinde adını bile duymadığımız bir canlı da, göklerde süzülen bir kartal da, karların arasında boynu bükük bir kardelen çiçeği de Rabbine teslim olur, O’na itaat ederek yaşar. Allah'ın kendileri için belirlediği biçimde yaşam sürmeleri, O’nun koyduğu düzeni asla değiştirmemeleri tüm canlıların Allah'ı tesbih ettiklerini işaret eder. Göklerde, yerde ve arasındaki her şey; uçsuz bucaksız okyanuslar, binlerce metre yükseklikteki dağlar, yeryüzüne hayat veren yağmur ve ihtişamı ile insanı heyecanlandıran gökgürültüsü de Allah'ı tesbih eder, yüceltir. Tüm bunlar O'nun sonsuz gücünün ve ilminin birer kanıtıdır. Ancak iman etmeyenler bu tesbihleri kavrayamazlar:

Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44)

İnanan insanlar, günlük yaşamlarının her anında Allah’ı anmalı, O’nunla kesintisiz bağlantı içinde olmalı ve verilen sayısız nimete karşı sürekli şükretmelidir. Ancak bu şekilde etrafındaki milyonlarca delili fark edebilir, Rabbimizin kudretini takdir eder, O’ndan korkar ve çok sevebilir. Herşeyin tesadüfen, başıboş olduğunu sanan kişi ise, sabah doğan güneşin, baharda açan bir çiçeğin, doğan bir bebeğin kendiliğinden olduğunu düşünür, Rabbinin gücünü ve kudretini göremez olur. Allah’ın gücünü fark edemeyen kişi, hayatının hiçbir anından zevk alamaz, güzelliği ve mucizeleri göremez, sığ bir bakış açısına sahip olur. Yaşamı sıkıntı, huzursuzluk ve monotonluk içinde sürer.

Allah bir ayetinde, bu güzellikleri takdir edemeyen kişinin sıkıntı içinde yaşayacağını ve dahası kıyamet günü Allah’tan bir azap olarak kör olarak huzura getirileceğini şöyle bildirmiştir:

"Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz." (Taha Suresi, 124)

Herşeyden önemlisi, sıkıntılar ve huzursuzluklar bu insanın peşini ahirette de sonsuza kadar bırakmaz, kendi nefsine zulmünden dolayı cehennemde olmayı hak eder. Çünkü Allah kimseye sıkıntılı bir yaşam yaşatmaz, insan kendi yaptıklarından dolayı böyle bir yaşam sürer. Etrafındaki milyonlarca delili görüp, takdir etmemek, Allah’ı yüceltmemek, O’na şükretmemek büyük nankörlüktür.

Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar. (Yunus Suresi, 44)

Yüce Allah bir ayetinde, nankör olanların yaşayacakları, sürekli acıların olduğu cehennemi şöyle haber verir:

İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız. (Fatır Suresi, 36)

Evrendeki gözle görülmeyen bir tek atomdan canlılara, dünyadaki dengelerden uzaya tüm kainatı kusursuz ve mükemmel yaratan Yüce Allah’a boyun eğmek, teslim olmak, O’nu çok sevmek ve azabından korkmak gerekir. Biraz samimi ve akılcı olduğumuzda Allah bize gücünü ve azametini hissettirecektir. Bu gücü hissetmeyen insan apaçık bir kayıptadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Nilgün Güney Arşivi