Geçenlerde ulusal basına yansıyan ve insanların içini ısıtan bir haber vardı…
O haber özü itibariyle şu şekildeydi; “Konyanın Taşkent İlçesi Balcılar Mahallesi'nde yaşayan Hasan Hüseyin Kahriman, Orta Toroslar'da kış mevsiminin zorlu geçtiği bölgelerde kuru ağaç dallarına elmalar takarak yaban hayatında yiyecek arayan hayvanların karnını doyuruyor. 15 yaşından bu yana dağlarda gezen evli ve 1 çocuk babası Hasan Hüseyin Kahriman, tipi ve kar yağışı olduğu zamanlar da bile yaylalara giderek kuru ağaçlara elma takıyor. Küçük yaşlarda yiyecek bulamayıp ölen kuşlardan etkilenerek böyle bir uygulama yaptığını belirten Kahriman, "15 yaşlarımda dağlardaydım kimse yoktu yanımda. Çok yoğun kar yağışı ve tipide etrafımı çeşitli kuşlar sardı. Birbirlerine sokulduğunu açlıktan öldüklerini gördüm. 100'e yakın kuşu toplayıp yaşadığım yere götürdüm.” Dedi.
"Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadaka olur. Yine o ağaçtan çalınan meyve de o Müslüman için sadaka olur. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yeyip eksilttiği mahsul da onu diken Müslümanlara ait bir sadakadır." (Müslim, Musakat 2, no: 7)
"Kişi kabirde bile olsa, yedi şeyden meydana gelen sevap devamlı olarak kendisine ulaşır:
Öğretilen ilim, halkın yararlanması için akıtılan su, açılan kuyu, dikilmiş ağaç, yapılan mescit, okunmak üzere bağışlanan Kur'an ve ölümünden sonra kendisine dua edecek evlat." (Münavi, Feyzu'l-Kadir, 4/87)
Peygamberimiz (asm)'ın bu sözleri, ağaç dikip yetiştirmenin önemini ve kazanımlarını bildiren mesajlardır.
Çam ağaçları iğne yapraklı olduğu için geniş yapraklı ağaçlara göre kuraklığa karşı daha dayanaklıdır. 
Onun dışında çamın bir avantajı var mı, derseniz “yok” diyebiliriz.
O halde geçen hafta Eskil'de bir çok muhtarlık köylülerimizle el ele vererek çok güzel bir uygulamaya imza attılar. Başta mezarlıklar olmak üzere çam fidanı diktiler, ancak biz bunu yaparken neden çam ağacından başka ağaç bilmiyoruz!
Bu konuda bölgede profesyonel bir ekiple çalışmalar gerçekleştiren Konya Şeker, söz konusu yerlerde lokal olarak toprak analizi yaptı ve mekana göre en uygun fidanı dikti ve sonucunu da Konya-Aksaray karayolu üzerinde rahatlıkla görebiliriz.
Dolayısıyla madem fidan dikiyoruz….
O halde ilk olarak toprak analizi yapılmalı.
Ve 
Kuşun, kurdun, böceğin hakkını da gözeterek uygun meyve fidanı dikmekten korkmamalıyız.