Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

ÇOCUKLARIMIZI FITRATI ÜZERE YETİŞTİRMEK

ÇOCUKLARIMIZI FITRATI ÜZERE YETİŞTİRMEK

 "Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzerine doğar. Anne babası onu Yahûdi, Hristiyan veya Mecusi (hatta müşrik) yapar." [6] "Müslüman yapar" demiyor; çünkü çocuk zaten Müslüman. Onun içindir ki İslâm dini, dünyadaki bütün çocukları Müslüman kabul eder. Bizler nasıl yaşarsak çocuklarımız da yaşamayı öylece öğrenir, onlardan ancak verebildiğimiz kadarını bekleyebiliriz. Bu nedenle hepimiz, beşikten mezara kadar ilim öğrenmeliyiz; çocuklara da ayrım yapmaksızın ilim öğrenmelerine yardımcı olmalıyız.

Dolayısıyla çocuklara ilim öğretmek anne ve babanın evladına olan sorumluluk ve görevlerindendir. Böylelikle aile reisi olarak baba; evladına ilim, edep, güzel ahlak ve terbiye öğretirken hanım buna müdâhâle etmemeli ve çocuğu kayırıp şımartacak söz ve davranışlardan titizlikle sakınmalı, hatta çocukların yanında kocasına karşı saygı ve sevgi içinde olmalıdır. Dolayısıyla eşler çocuklar yanında söz düellosuna hiç mi hiç girmemelidir. Anne ise çocuklara babanızın nasihat ve sözleri doğrudur diye öğüt vermelidir. Ve böylelikle çocukların aileden alacağı eğitime eşler katkı sağlayarak faydalı olmalıdırlar. Bu hususta Hz. Ali (r.a.) rivayetiyle Deylemi’de geçen bir haberde; Peygamber Efendimiz (s.a.v.): Çocuklarınızı “Peygamberinizin sevgisi, ehl-i beytinin sevgisi ve Kur’ân okuma sevgisiyle yetiştirin.” buyurmaktadır.

Çocuklarımızın körpe dimağlarına; Allâh sevgisini, Peygamber (s.a.v.) sevgisini, ehl-i beytinin, ashâb-ı kirâmın, evliyâullâhın ve İslâm büyüklerinin sevgilerini aşılamalıyız. Çünkü bu sevgi ile çocuğun his ve duyguları harekete geçer, İslâmî şuûr ve hassasiyet kazanır. Güçlü ve örnek şahsiyetlere benzemeye çalışır.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, yedi yaşı, öğretim çağının başlangıcı olarak belirlemiştir. Çocuk yedi yaşına girdiği zaman, ona abdest almak ve namaz kılmak öğretilmeli; on yaşına girince namaza başlatılmalı, yalan söylemenin, haram yemenin kötülükleri anlatılmalıdır. Bu konuda hadîs-i şerîfde: "Çocuklarınıza yedi yaşından itibâren namaz kılmalarını emrediniz. On yaşına vardıklarında kılmazlarsa, hafifçe dövünüz. Ve (ayrıca) yataklarını ayırınız."[7] buyurulur. Burada dövmekten maksad, korkutmak olup, bu cezâdan sonra çocukta bir düzelme görülürse, ona şefkatle ve güler bir yüzle yönelmelidir.

Evlat, ana-baba yanında Allah'ın emâneti, Hak Telalâ yanında temiz ve temizleyi­cidir. Ana-babanın, çocuklarını dini ölçülere göre edep ve terbiye etmeleri lâzımdır. Ana-baba vazi­felerini böyle yaparlarsa çocuklarını en yüksek mertebe­ye ulaştırırlar. Şâyet böyle yapmazlarsa çocuklarını he­laka götürerek kaybederler ki, kıyamet gününde ana-babadan he­sap sorulur.

İyi isim vermek, edep ve terbiye etmek çocuğun ana-baba üzerine olan hakkıdır. Hadîs-i şerifte naklolundu ki “Hiçbir baba, çocuğuna güzel edepten daha değerli bir miras bırakamaz.[8]  Yine anne ve babanın en güzel âhıret yatırımı, hayırlı bir evlâd yetiştirmektir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyururlar: "İnsan öldüğü zaman, (sevab kazanmaya vesile olan) üç ameli kesilmez: Sadaka-i câriye, istifâde edilen ilim ve kendisine duâ eden çocuk.." [9]

Diğer bir hadîs-i şerîfde de şöyle buyurulur: "Öldükten sonra kulun derecesi yükseltilir. Kul der ki: Ey Rabbım! Bu sevab nereden geldi? Cenâb-ı Hakk da ona şöyle der: Çocuğun senin için duâ etti, istiğfârda bulundu."[10]

Nitekim çocuklarını terbiye etmeyip câhil bırakan ana-babadan Mahşer günü evladı dâvâcı olacak ve diye­cekler ki: “Bizi, anamız-babamız câhil koydu, bize haram yedirip haramdan giydirdi. Bizim hakkımızı al Yâ Rabbi.”

Haramdan beslenen haramzade olur. Nitekim tohum iyi olur­sa ekin de iyi olur, yok tohum bozuk ise, ekin de bo­zuk olur.

Dinimiz, haramdan kaçı­nılmasını emrediyor. Zira haram lokmanın insana büyük zararlar vereceğini bildiriyor. Evlat, emdiği süte göre hâl alır.  Çünkü çocuk, ahlakın sekizde beşini ana ve babanın hâlinden, üçünü de doğduktan sonra ona verilen eğitimden alır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şükrü Başarıkan Arşivi