Cüneyt Eskil

Cüneyt Eskil

Dibini görmediğin suya dalma

Dibini görmediğin suya dalma

Mevsim: İlkbahar.

Yer:      Eskil’in kuzeyinde “Çöl” olarak ifade edilen sazlık, otlaklık yer.

Görev:   Kendi kuzularını otlatmak.

Yaş:     Çocukluktan gençliğe geçilen dönem.

Silah:    Sopanın ucuna örülmüş ipten oluşan kamçı.

Böyle bir günde yaşadığı bir olay bu.

            Kuzular yayılmaktadır. Her yaz tatilinde olduğu gibi, okul kapanır kapanmaz kendilerine ait kuzu veya koyunu önüne katar, onları otlatırdı. Gerçi pek sıkılmazdı. Su deposundan kalkıp, su içmeye gelen güvercinleri; çöle hayvanını almaya gidenleri; ara sıra geçen bir avcıyı; Kasabanın uzaktan görünüşünü, kındıraları; ara sıra kalkan ördekleri seyrederdi.

Yine böyle bir gündür. Yakında başka bir Allah’ın kulu yoktur. En yakın kişiler Hanefi Karakaya’nın ev sakinleridir. O bölgede bazı yerlerden toprak alınmıştır. Bu toprak alınan yerlerde oluşan çukurlar kaynak ve yağmur suları ile doludur. O tarihte Eskil’de daha mayo icat olmamıştı. Ihtıda soyunur. Artık Âdem baba kılığındadır. Suya girer. Hafif serindir. Derinliği pek belli değildir. Su biraz bulanık olunca tabanı görünmemektedir. Suyun içinde özgürlüğün tadını çıkararak sallana sallana yürür.

Bir çukura denk gelmiş, yer çekimi sayesinde, beli hizasında olan suyun saçını yıkamaya başladığını hisseder. Yüzme bilgisi “karakucak” sitilindendir. Boğazına bıçak yemiş dana gibi debelenmeye başlar. Debelenme sonuç göstermiş, başını sudan çıkarmıştır. O bir saniye kadar sürede derin bir nefes alır. Suya tekrar gömülür. Yaşayacak ya! Kendisine sakin olmayı telkin eder. Elini suyun içinde kalmış toprak yükseltisine geçirir. O da çamur kıvamındadır.

O anda içinden bir ses duyar. “Sakin olmasını” söylemektedir. Sakin olur. Elini geçirdiği yer su seviyesinin üstündedir. Acele etmeden, yavaşça kendisini yukarı çeker. Tümseğin üzerine çıkar. Ama tümsek kıyıdan beş metre kadar uzaktadır. Korkarak, yere dikkatlice basarak kıyıya gelir.

Aradan uzun yıllar geçer. Birçok kez havuza, denize gider. Ama boğulma korkusunu bir türlü atlatamaz. Sonunda iki defa yüzme kursuna gider. Biraz da olsa korkuyu atlatmıştır.

Ne zaman suyun içinde zorlansa o olayı anımsar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cüneyt Eskil Arşivi