Nilgün Güney

Nilgün Güney

DÜNYA AHİRETE HAZIRLIKTIR

DÜNYA AHİRETE HAZIRLIKTIR

Ve Rabbimiz kullarından bunun için zor bir karşılık da beklememektedir. Sadece O’nu şirk koşmadan sevmemizi istemektedir. Ancak Rabbimiz elbette Kendisi’ne samimice yönelen kullarını daha çok gözetmekte, mutluluğu ve neşeyi nasip etmektedir.

Allah, Kendisi’ne sadık olan, hükümlerine titizlik gösteren kullarına cennetini vaat etmiştir. Rabbimiz bunun için, hazırlık olması adına, salih kullarını dünyada cenneti anımsatan ortamlarda eğitmekte ve yaşatmaktadır. Örneğin temizlik cennetin en önemli özelliklerindendir. Kuran’da ise temizlik emredilmektedir. Müslüman Allah rızası için temizliğine son derece dikkat eder. Elbisesini, evini, bulunduğu her ortamı temiz tutmaya çalışır. İşte Rabbimiz Cennetin bir özelliğini, salih kullarına bu şekilde öğretmiş olur. Yine güzel konuşmak, Allah’ın emirlerindendir. Cennette ise, her nereye baksak güzel söz söyleyen, sürekli Rabbini anan kullar olacaktır. Müslüman dünyada buna uyarak sürekli iç açıcı, onore edici, müjde verici ve Allah’ı hatırlatıcı konuşmalar yaparak, Cennet ortamına hazırlanmış olur.

Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma. (Vakıa Suresi, 25)

İnkar edenler ve Allah’a karşı samimiyetsiz olanlar ise, cehenneme ait özellikleri bu dünyada yaşamaya başlarlar. Örneğin bu insanlar Kuran’ı bilmedikleri için temizlikten uzaklardır. Sadece görünen yerleri temizler, beden ve elbise temizliklerine de dikkat etmezler. Cehennemde de, Allah’tan bir gazap olarak pis ortamlarda bulunacaklardır. Yine Allah sevgisini bilmedikleri için, güzel konuşma, güzel üslubu bilmez, kalp kıran, rencide eden, küçük düşüren konuşmalardan hoşnut olurlar. İtidalli konuşmayı bilmez, tartışmacı ve yüksek sesle konuşurlar. Cehennemde de, böyle insanlarla muhattap olacak, küçük düşmenin en büyüğünü yaşayacaklardır.

Allah'ın rızasına uyan kişi, Allah'tan bir gazaba uğrayan ve barınma yeri cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o. (Ali İmran Suresi, 162)

Allah insanı yaratan ve nasıl yaşadığında mutlu olacağını bilendir. Bu yüzden Rabbimiz insanların kolaylıkla uygulayabilecekleri, gayet anlaşılır bir din olan İslam’ı seçmiştir. İnsanı kurtuluşa erdirecek olan tek yol, Allah’ın yoludur. Ne insanın kendi koyduğu kurallar ne de çevresinin belirlemiş olduğu hayat tarzı, insanı huzura kavuşturamaz.

“…Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim…’’ (Maide Suresi, 3)

Tüm bu kolaylıklara rağmen insanların başka yol göstericiler edinmesi hem büyük bir akılsızlık, hem de büyük bir nankörlük olacaktır.

Evrende Allah’a gizli kalan hiçbir durum yoktur. Allah insanın biliç altındakileri dahi bilendir. Akıldan geçirilen bir söz, gizlice konuşulan konular, gösteriş için yapılan davranışlar Allah’tan saklı kalmaz. Ve Rabbimiz tüm bunlardan bizleri sorguya çekecektir. Allah’ı kandıracağını sanmak, gizli kötülüklerin duyulmayacağını, bilinmeyeceğini sanmak çok büyük bir akılsızlık olacaktır. Bunlardan habersiz yaşayan insanlar, Allah’ın huzuruna vardıklarında, hiç beklemedikleri şeylerden sorguya çekildiklerinde çok şaşıracak, büyük bir pişmanlık yaşayacaklardır.

(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (Kehf Suresi, 49)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi